1. 107476.
    +1
    Bu sabaha geri dönelim. Zeynep uyandıktan sonra sinirli bir ifadeyle gözlerini üzerime dikti. Ağzından kelimelerin dökülmesine izin vermeden üzerine atlayıp gıdıklamaya başladım. Uzun bir mücadeleden sonra nefes nefese kendimizi yataktan attık.

    “Bunu her gün yapmalıyız.” dedim ısırdığı kolumu ona işaret ederken. “Kesinlikle!” diye cevapladı sinirli bir sesle.

    Kahvaltı için fazla seçeneğimiz yoktu. Dün yaptığımız ekmekleri içlerine peynir sıkıştırarak tost makinesine attık. Elimde tabağım yemek masasına oturduğumda Zeynep’in intikam dolu bakışlarını yakaladım. Ama açığını yakaladım bir kere…

    Biraz sonra sırayla arka odanın, salonun ve mutfağın cdıbına vuruldu. Gelenin Erdal olduğunu tahmin etmek zor olmadı. Yeni havadisler onla birlikte geldi.

    “Dün öğleden sonra erzak amaçlı çarşıya gittik. Fakat ölüler o kadar çabuk etrafımızı çevirdi ki, neredeyse elimiz boş döndük. içme suyu sıkıntısı gün geçtikçe büyüyor. Emine teyze bu akşam yağmurun yağacağını söyledi. Gerçi havanın pek yağacak gibi bir hali yok. Biz yinede çatıya küçük brandalar serdik. Oğuz ağabey ise kendince bir süzme şeridi yaptı. Umarım su sorunumuz böylece çözülür. Sizde durumlar nasıl?”

    Biz daha iyi durumdaydık. Bunun en büyük sebebi ise daha az kişi olmamızdı. Erzaklarımızı bugüne kadar dikkatli kullandık. Yakınımızdaki iki market hala bizi idare edecek kadar yiyeceğe sahip. Ayrıca daha kapılarını açmadığımız apartman daireleri de mevcut. Sohbet ilerledikçe Erdal ağzındaki baklayı çıkardı.

    ...
    ···
   tümünü göster