bir dağ başındaydım her adım attiğımda sanki butün çevrem değisiyor du bir adım attim bir sahildeydim bir
adım daha atdım bizim tarlada tam once guzel geldi bir
adım daha atayıp derken o karanlık şeyi gördüm onun peşinden gitmek istemiyordum ama ayaklarım resmen ona koşuyordu baya bir takip ettim en son mağara gibi bir yere
geldi içeri onun pesinden girdim magaranin bir köşesinde
bekliyordu yüzünü görmuyordum ama kokusu çok pis
oldugundan burnumun direkleri sızlıyordu adeta magaranin diger kosesine baktığımda kardesim çömelmis birseyler
yapıyordu yanına gitmek isterken birden o cin önümü dogru hareket etti artık yüzünü gorebiliyordum uzun bir çenesi vardı sanki insan gibiydi gozleri komple siyah olan bu şey
çok sıcaktı konusmuyordu dudaklarinin haraket ettigini bile
gormedim ama sesini duydum ses filmlerdeki gibi kalın veya anlasınmaz degildi sadece kısık bir ses tonuyla git burdan!!
dedi ben kardesimi gormek istiyordum ama bir turlü goremiyordum birden o çıktı ve abi istermisin diyip gulerek
bana elindeki binlerce kurtcukları gosterdi bazılari ise ağzındaydı hemen kosarak magaradan çıktım çıkar çıkmaz annemi gördum elinde Kuran-ı Kerim vardı ve gülerek
okuyor hatta kahkaha atiyordu birden kafasını kaldirdı ve
gozlerinin için bembeyaz bir şekilde git burdan diyerek bağirdı o an yataktan sicrayıp kalktım ter içinde kalmistım
ayaga kalkacağım sira kardesimi gordum ocağın basımda
çömelmis bekliyordu abicim diye seslendim cevap vermeden yuzunu hafif döndü ve hafif güldü önune dondu
ama o gülüs beni rahatlatmadı aksine sıçirtti
babam evde olsa onu kaldirmaya giderdim ama o amcam gillerin tarlasını sulamak için gitmisti ve tek annem vardı
onuda isin içine sokmak istemiyordum zaten kafayı cinlerle
bozmustu