-
1.
+2 -2Musa, Ben Hristiyan bir ailede doğmuş gerçek adı Moses Mark Bangura imiş. Ailesi onu kilise okuluna göndermiş. Okul başarısını görünce kilise onu rahip yapmak istemiş ve rahip eğitimine almışlar. Rahiplik eğitimi bittikten sonra Nijerya'ya Evangelist eğitimi almaya göndermişler. Evangelist, Hristiyanların en radikal ve en karşı olan mezhebidir. Daha sonra ise ondaki yetenekleri keşfettikleri için Güney Afrika Cumhuriyeti'ne göndermişler. Orada 'Müslümanlarla nasıl mücadele edilir, Müslümanlar nasıl Hristiyan yapılır' gibi konularda eğitim almış. Ülkesine geri geldiğinde halkı Hristiyanlaştırma noktasında çalışmaya başlamış. O sırada bir Rüya görüyor. Rüyasında Müslümanlığa davet ediliyor. Dedim sonra ne oldu? O da 'Önce şeytanın beni dinimden uzaklaştırmak için benimle uğraştığımı düşündüm. Unutmaya çalıştım. Bir değil, iki değil derken periyodik olarak görmeye başladım. Üç ay Rüya beni kendi halime bırakmadı. Sonra şu rüyayı bir de Cami imdıbına sorayım, dedim. Anlattım. imam bana 'Sen ne şanslı bir insansın, Allah seni doğrudan islam'a çağırıyor. Araya hiçbir şey koymadan bunu yapıyor. Hemen Müslüman ol' dedi. Şimdiye kadar kimse beni islam'a davet etmek için karşıma çıkmaya cesaret edememişti. Eve gittim ve düşünmeye başladım. Sonra Müslüman olmaya karar verdim. Bir Cuma günü Moses Mark olan ismimi Musa yaptım. Cuma günü Müslüman oldum.' diye anlatınca şaşırdım."
"MÜSLÜMAN OLDUĞUM GÜN EŞiMi, ARABAMI VE EViMi ALDILAR"
"O günde başkentte papazların toplantısı vardı. Yerel kıyafetlerimle gittim. Bana biraz takıldılar. Başpiskopos bugünkü otumu sen yöneteceksin. Notları alacaksın. Ben de söze 'Bugün 14.30 itibariyle ben ne bir rahibim, ne bir Evangelist, ne de bir Hristiyan'ım. Bir Müslümanım.' diyerek başladım. ismimde filan dedim ve rüyamı da anlattım. Ortalık bir anda karıştı. Onlar söylenirken ben gittim. iki papaz peşimi bırakmadı ve evime gelerek sabaha kadar ikna etmeye çalıştılar. Sonra anladılar ki; biz bunu kaybettik. Fakat Müslüman olduğum gün eşimi, arabamı, evimi benden aldılar. Bir ceketimle çıktım.
O ara üst düzey kilise yetkilileri toplanıp benimle ilgili karar vermeye çalışıyorlardı. Benim öz abim bu çok gayretli ve çalışkan bir kişi eğer onu ortadan kaldırmazsak Hristiyanların başına bela olur, demiş. Annem hemen bana haber ulaştırdı. Kaç buradan, seni ortadan kaldıracaklar, diye. Ben o zaman Müslümanların lideri Şeyh Mustafa'nın evine sığındım. Beni orada üç ay kadar sakladılar. Her yerde beni arıyorlar. Üç ay sonra o âlim hükümet yetkililerine ve üst düzey kesimlere "Bu ülkede nice kimseleri Hristiyan yaptınız sesimizi çıkarmadık. Bir Hristiyan papaz Müslüman olunca öldürmeye çalışıyorsunuz. Eğer bu kişiye bir şey olursa biz bunu din savaşı sayarız ve savaş çıkarırız" deyince ortalık duruldu.
Sahaya indim. Bir mobiletim vardı. Tebliğe ilk nerden başlayacağımı düşündüm. Rahip olduğumda ilk gittiğim köye döndüm. O köyü ben Hristiyan yapmıştım. Onları islam'a davet ettim ve ilk günde 37 kişi Müslüman oldu ama bu seferde Cami istediler. Para yok, pul yok ne yapacağım.
Ben Hristiyanlık'ta incil'i çok iyi biliyordum. Sonra düşündüm papazlarla düello yapayım. Onların hepsine haber yolladım. Gelin halkın önünde tartışalım. Radyo, televizyon veya stadyum olur. Gelin tartışalım. Siz beni yenerseniz ben Hristiyan olmaya hazırım, ben sizi ikna edersem siz Müslüman olursunuz, dedim. Allah bana yardım eder diye düşündüm. Ve o günden bugüne bu yolla 613 tane papaz Müslüman oldu. Halk bunu görünce 5 bin yüz 15 kişi Müslüman oldu, dedi. Ama Musa, Müslüman olanların bu sefer farklı ihtiyaçları olduğunu ve bunun içinde 'Why islam' diye bir teşkilat kurduğunu anlatarak 'Bunların sorunlarını gidermeye çalışıyorum' dedi.
ÜZÜCÜ iKi OLAY
"Bir defasında meşhur bir papaz geldi. Halk stadyumda toplanacak biz orada münazara yapacaktık. Anlaşma gereği masrafların yarısını Müslümanlar yarsını da Hristiyanların toplaması gerekiyor. Ama bizim imkânımız olmadığı için toplayamadık. Bu 1000 dolarlık bir paraydı. Diğer üzüldüğüm nokta ise o kadar kişiye islam'ı tebliğ ettim ama hala annem babam Müslüman olmadı
başlık yok! burası bom boş!