0
sanırım görmemişsinizdir hamza bey. araban az önce oradaydı. diyerek olayı geçiştiriyorum. Yağmur dahada şiddetleniyor. yağmurum cama vururken çıkarttığı sesi tanıyorum daha önce Askerliğimi yaptığım Muş Varto ilçesinde bu sesle karşılaşmıştım. çok şiddetli yağar 1 2 saat sürer. ee Anlat bakalım evlat şimdi ne yapacaksın? bilemiyorum hamza bey. sanırım güvenli bir ağacın altına geçip sabahın olmasını bekleyeceğim. sabah ola hayır ola. Olur mu hiç evlat seni burada yalnız bırakmam. Dedelerimiz Komşusu Açken, Tok yatan bizden değildir. diye boşuna demez. bu gün gel misafirim ol sabah olunca da yoluna devam edersin olur mu? "en son ne zaman biri sizi evinize davet etti? hiç tanımadığınız bir adam, şiddetli yağmur. ne i düğü belirsiz bir orman." hiç düşünmeden çok iyi niyetlisiniz sağ olun hamza bey dedim. 4 dakika gibi kısa bir sürede evine vardık. Ormanın içinde sakin Hastane kadar büyük bir binanın önündeyiz. burası hastane mi hamza bey? kapıyı açıp bagaja doğru ilerlerken söylenmeye başladı. burası 1945 yılında inşa edilmiş eski bir hastane. 1996 da ise büyük bir olay sonucu kapatılmaya gerek duyulmuş. demesi ve bagajın kapağını kapatıp bana bakması bir oldu. merak etme aklındaki soruları duyar gibiyim. 1996 da kapatılan bir hastane günümüzde neden yıkılmadı? neden burada yaşıyorum. delilik diyerek elini arka cebine atıp arabının koltuğu ile züt cebi arasında kalan buruşuk sigarasından alıp yaktı. dumanı soluk borusundan havaya karışmadan sözlerine devam etti. yıkmalarına izin vermezdim...