0
Bakınız ben i.Ü. Fen Fakültesi Matematik Ana Bilim Dalını bitirdikten sonra aynı fakültenin Fizik Ana Bilim Dalını bitirdim..
Diplomalarımda da kapı gibi bilim araştırmacısı yazmakta..
Tek tek yazmak yerine benim de yazılarımın olduğu sitelerden kaynak almam da gayet normaldir..
Sizin yazılarınızın tümü zaten kuran-ı haklı çıkarma çabaları üzerine her teoriye uyduruk antitez sunan sitelerden kopyalanmış..
7.yy ile 10.yy aralarında bilim adına çalışmalar yapmış kişileri de sizden daha iyi bilirim..
Çoğu iran kökenli ve Pers kültüründen gelmektedir.. Ve hemen hemen hepsi kadâridir..
islamın ilk dönemlerinden başlayarak, "kadercilerle" özgür iradeci olan aklın özgürlüğünü savunan “Kadâriler” hep karşı karşıya düşmüştür..
imam Gazzâlî, Aristo, Eflatun ve Sokrat gibi yunan filozoflarına
saldırır, ibni Sina, Farabi ve öteki islam düşünürlerini imansızlar olarak nitelendirirdi..
Ömer Hayyam'da şâir,matematikçi, filozof, astronom olmak ile birlikte ne kadar bir
müslümandı tartışılır..
islamiyetin gelişmesi ile beraber bilimin önüne set çelikmiş, hatta bilim ile uğraşan kişiler cezalandırılmıştır..
Matbaanın bile Osmanlı'ya 200 yıl geç gelmesi gibi Lagari Hasan Çelebi, Hezarfen Ahmed Çelebi gibi bilim insanları da cezalandırılarak sürülmüştür..
Yada kadavra "caiz midir?" sorusu soran toplumlarda tıp na kadar gelişebilir..
Çünkü islam'da ki en büyük problem şudur;
Akli bilgi ile vahyi bilgi karşı karşıya gelince, geçiş hakkı daima vahyi bilgiye tanındı. Bu olgu, sonunda bilimsel gelişmeyi durdurdu...
Zaten 14.yy dan beri bilim ile uğraşan yok denecek kadar azdır..
Yazdığım bu metin hiç bir siteden copy-paste değildir..
Ve çözelti ile bileşik arasında ki farkı bilmeyen birinin de bilim üzerine söylemlerde bulunması trajikomik..
Siz belirtsem de zaten farkı anlayamayacaksınız ama kurduğumuz cümle yapıları bile aramızda ki kültürel ve bilgi farkını çok iyi yansıtmakta..
Bu arada ibn Battuta bir seyyahtır... Rıhlet-ü ibn Battûta adında bir seyahatnâme yazmıştır...