Bir hafta sonra falan Çisem le yine buluştuk (Aradaki buluşmaları anlatmıyorum beyler)
Neyse çıktım evden onu da evinden aldım dışarda ne yapalım falan diye düşünüyoruz. Ben bi cafeye gidip oturmayı sundum fakat Çisem hiç sevmezdi o tarz yerleri. Sahile gidelim dedi. Sahile doğru yola çıktık. Hafta sonuydu yazında etkisiyle sahil cıvıl cıvıldı. Her yerde çocuklarını alıp gelen aileleler , bizim gibi sevgililer cirit atıyordu. Bizde el ele tutuşup muhabbet ede ede geziyorduk. Biraz ilerleyip bir banka oturduk. Çisem küçük çocukları izleyip tebessüm ederek iç çekiyordu. Bende elini daha sıkı tutup "Ne kadar güzeller değil mi?" diye bir soru yönelttim.. Çisem bunun üzerine başını göğsüme yaslayıp "Keşke bir an önce evlenebilsek , küçük AkoMoKo lar küçük Çisem lerimiz olsa" diyerek mutlu mutlu tebessümler saçmaya başladı.. O sırada biz iyice evlilik hayallerine daldık gittik.
Aradan 1 saat falan geçmişti ki uzaktan Çisem in annesi ve babasını gördüm. Babasıyla hiçbir sıkıntım yoktu fakat annesi bana pek sıcak davranmıyordu , nedenini bir türlü çözememiştim dıbına koyim..
Yanımıza geldiler o sırada bizde toparlanmıştık elini dahi tutmuyordum Çisem in ilişkimize zarar gelmesin diye.
Aramızda küçük bir konuşma geçti.
(An: annesi , Ba: babası)

Ba: Naber AkoMoKo napıyorsunuz? (Biraz imalı bir şekilde)
B: Hiç oturuyoruz çocukları falan seyrediyoruz..
Ç: Evet babacım çocukları izliyoruz (Elimi sımsıkı tutarak)
An: Çisem 1 saate evde ol işimiz var (Despot bir suratla)
Ç: Peki anne. (Hafif bir sinirle)

Çisem in babası ve annesi bu konuşma üzerine evlerine doğru yürümeye başladılar. Bizim ise 1 saat kadar vaktimiz vardı..

=Beyler Devam Edicem , Mobilim Biraz Yavaş Yazıyorum=