+11
-1
Analizler
1-Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan
2-AK Parti, Ahmet Davutoğlu
3-CHP, Kemal Kılıçdaroğlu
4-MHP, Devlet Bahçeli
1-)
Şu an gücünün doruklarında olmasına rağmen hala bir yerlere gücünün yetmediğini söylemesi biraz garip gelmekte. Kara listeye aldığı kişi ya da kurumu ima etmesi bile yeterli. Yandaş medya emir telakki ederek anında yüklenir.Ne vatan hainliği kalır ne çevirdiği dümenler. Yasama, Yürütme ve Yargı da onun gücünü test edecek kimse yok. Başkanlık istemesi gündem de bir şey bulamamasından kaynaklanıyor. Solcular ihtilal yapmak için yürüyor dedi, solcular bitti. Askerler ihtilal yapacak dedi en alttan en üste herkes içeri girdi. Cemaat paralel dedi, öyle bir vuruldu ki adamlar yamuldu. Kardeşim Esad bir günde diktatör Eset oldu...
Beraber yol aldıkları,hep aldatan oldu. Cari açık rekor kırdı. Dünyada bir tane bizi savunan ülke kalmadı.Şimdi başkanlık konuşulmazsa millet ikiye ayrılmaz.Bu sorunları konuşmaya başlarlarsa mazallah sıkıntı olur.
Söylediği her sözün medya ve kendisine inananlar tarafından altı dolduruyor ve bir öz savunma gücü oluşturuyor. Konu ne olursa olsun sonuç fark etmemektedir. Eleştiri kapısı kapalı olduğundan güç erimesi yaşamıyor.
2-)
Parti olarak büyük bir çoğunluğu yandaş medyayı ve Cumhurbaşkanının konuşmalarını takip eden milletvekillerinden oluşmakta.
Yarın Cumhurbaşkanımız cemaat aslında suçsuzmuş biri bizi aldatmış dese hemen hep beraber aynı konuyu enlemesine ve boylamasına açıklarlar.Şu yazar kötü dediyse iş bitmiştir. Anayasa mahkemesi bile infaz edildi.
Cumhurbaşkanımız terör örgütüne IŞiD derken herkes aynı kısaltmayı kullanıyordu. DAIŞ dedi takip ettim;gazetelerde, vekillerde aynı kısaltmayı kullanmaya başladılar. Hepsi savunmak zorunda ama bazıları o kadar ileriye zütürüyor ki bunun karşılığında bir koltuk olmamasına mantık çözüm bulamıyor.
Başbakanımız gücü eline geçirebilse bazı konularda dur diyebileceğini tahmin ediyorum.Ama şu an bu imkansız gibi. Bazen o kadar çok bağırıyor ve hüzünlü konuşuyor ki sanki içindeki isyanı anlatıyor.