+1
Yavrum ne yazık ki çok klişe, çok bilindik itirazlar getirmişsin. izninle hepsini yanıtlandırayım:
1) Özgür irade yoktur. Bu son derece çetrefil bir mevzu ve burada detaylı tartışmasına girecek değilim. Fakat bir örnek verelim: Bilim adamları, MR cihazında beyin taraması yaparak bir insanın hangi kararı vereceğini önceden tahmin edebiliyorlar. Yani, senin ne diyeceğini sen bilmeden onlar biliyor.
Öyleyse Allah'ın bizi cezalandırmaya ne hakkı var, diyebilirsin. Şöyle düşün: Sen hayalinde bir hikaye kuruyorsun, orada bir takım karakterler yaratıyorsun; kimi iyi kimi kötü. Kötüler, öykü sonunda cezasını buluyor. Peki, senin onları cezalandırmaya ne hakkın var? Onlara, suç işleme edimini veren sensin. Onları hangi özden yarattın? Kendi ruhundan, yani Allah'ın Adem'i yarattığı gibi. Cezalandıran kim? Yine sen.
2) Hz. muhafazid'in (Hz. sıfatını kullandığın için teşekkür ederim) Aişe ile ne zaman evlendiği hususunda fikir birliği yok. Bazı kaynaklar kızın 13 veya 15 yaşında gerdeğe girdiğini söyler. Parantez açalım: O çağlarda evlilik iki aşamalıydı. ilk nikah, şimdiki nişanlanma ile aynı işlevi görüyordu. Ayrıca, Avrupa dahil tüm dünyada kızların ortalama evlendirilme yaşı 10-11 civarındaydı.
3) "Secde" tüm varlıkların Allah'a tabi olduğunu anlatmakta kullanılan bir mecaz. Kuran, tuhaf bir şekilde, o çağlarda bilinen yedi gezegenden (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, gezegen sanılan Güneş ve Ay) başka gezegenlerin varlığına işaret ediyor. Bugün, Uranüs'ü, Neptün'ü, (durumu tartışmalı olsa da) Plüton'u biliyoruz. Birkaç ay önce yeni bir gezegene dair ipuçlarına rastlandı. Kuran'da "on bir gezegeni, Güneş ve Ay'ı gördüm" ifadesi yer alıyor.
4) Dayak serbest değil. Kuran, kocanın sahip olduğu hakların üç defa çiğnenmesi durumunda, bedende hasar oluşturmayacak düzeyde dayağa izin verir. Kocanın hakları da, karısının eve yabancı erkek almaması gibi haklar. Yani sen olsan ilk seferde kadını ayağının altına alırsın, Kuran "aynı kabahati iki defa daha işlemedikçe dövmen caiz değildir" diyor.
5) Kesin emredilen şey, edepli giyinmek. Tesettürün şeklinin nasıl olacağı tartışmalıdır. Ayrıca aynı ayet, erkeklere de "Bakmayın" diyor. Yani ayetin ilk yarısını enforse edip iş ikinci yarıya gelince: "Bakmamı istemese açmazdı" demek bizim iki yüzlülüğümüz.
6) Şeriatta eşitlik vardır. Çağımızın eşitlik idealine uymayabilir ama vardır. Bunu görmek için Mümtehine suresine bakmanı rica edeceğim. Orada, putperest kadınlara Müslüman kocalarını boşama ve onlardan tazminat alma hakkı verilmiştir.
7) Bütün dinler aynı tanrıya taparlar. Budizmde ve Hinduizmde bile bir tek Tanrı vardır (en azından bazı mezheplerinde) ve bu dinlerin Tanrı'ya ulaşmak için seçtiği yollar, tasavvufa şaşılacak kadar benzer. ibadetlerin de, ayrıntıda başkalaşsalar da özde bir olduklarını seçmek zor değil. Örneğin Hıristiyanlıkta da oruçlar, perhizler vardır; Budistler zikir ayinleri yaparlar, vb.
8)"Çelişki hayatın özüdür" demiş Cemil Meriç. Senin için tezat olan şey, başkasına öyle görünmeyebilir. islam, büyük dinlerin (Musevilik, Hıristiyanlık, Zerdüşt dini, Hinduizm, Budizm, Daoizm) arasında, kutsal metni kurucusunun sağlığında yazılıp bitirilmiş yegane din. Dolayısı ile, içinde ağır tutarsızlıklar barındırmayan tek kutsal metin, Kuran'dır.
Sabredip okuyanlara teşekkür ederim.
Tümünü Göster