-
1851.
+7https://www.youtube.com/watch?v=RyF4PMWCXmE
Gökhan Üsteğmen niye öyle söylemişti.Bir şeyler mi hissetmişti?
Acaba şuan ne durumlardı dedim.
Kim bilir kaç şehit vardı..
Kim bilir yine hangi hayaller akıp gitti?
Kim bilir hangi ocağa ateş düşecekti?
kim bilir hangi yürekler yanacaktı?
Tekrar geçtim yatmaya.Daha doğrusu,
uzanmaya... Yatamazdım.
Haberini aldığım çatışma varken,şehit haberi varken
nasıl yatacaktım.
huur çocukları,yine bir geceyi tak ettiler,
yine bir genci attığı kahpe kurşunla
yaktılar.
Merak ediyordum.Ben daha yeni göreve gelmiştim.
Çok az çatışmaya girmiştim.Acaba dedim hangi çatışmada
öleceğim.
Daha kaç kez içim yanacaktı?
Daha kaç kez tanıdığım,konuştuğum insanlar ölecekti?
Daha kaç kez yerde yatan cansız YiĞiT görecektim?
Bunları sordum kendime.
Aklım ne Hatice ne annem nede babamdaydı.
Aklım Gökhan Üsteğmen ve aslanlarındaydı.
Aklıma Murat geldi!!!
Kimler geldi geçti bu dünyadan dedim.
Düşünsenize Murat'ı 2-3 ay önce bu dünyadaydı,
hayattaydı,hayalleri vardı fakat o gece onun için son geceydi.
Murat'ı hiç unutamam hatta UNUTMAYACAĞIM.
Her defasında düşündüm Muratımı.
Bana "devrem,Memo,kardeşim" demesini özledim,mangal yaparken
etleri yakmasını,onunla dertleşmeyi,şakalaşmayı,üzülmeyi,darılmayı
özledim... Keşke şark görevini tamamlayıp gitseydi...
başlık yok! burası bom boş!