B:yok canım ne sıkıntısı zaten haberi var geleceğinden. Böyle şeylere takilmaz.

Ç: peki o zaman hadi gidelim:)

Zaten bulunduğumuz yere 5 dk ydı ev. Gittik eve. Odamı da tarif ediyim bu arada. 2+1 ev ama manitayla kaldığım için tek oda yeterliydi. Çift kişilik bi yatak, bi yemek masası, halı, dolap vs. Velhasıl odanın durumu mevzuyu istediğim yere getirmeye uygun. Geçtik odaya. " Aaa ne kadar şirin" dedi. "Eh iste idare ediyoruz" dedim. Ac olduğunu düşünerek ve de zamanı uzatmak için aradım bi pizza söyledim. Pizzacinin dassagini yiyim baya gecikti. O sırada çağla masada oturuyo ben de ev sahibi rahatlığıyla yatağın bi köşesinde yayılıyorum. Çağla çok yorgun olduğunu söyleyerek yatakta biraz uzanmasinda bi sakınca olup olmadığını sordu. Ben de be sakıncası canım keyfine bak dedim.(az bin değilim) yatağa yöneldi ben de kalkmak için hareketlendim.

Ç: kalkma lütfen rahatsız olmam. Hem lise günlerinden konuşuruz gırgır yaparız . Özlemişim o günleri. O kadar samimi arkadaştık benden mi çekiniyorsun
dedi.

Benim canıma minnet zaten istediğim o.
Geldi dizime yattı. Konusuyo anlatıyoruz iste. Ama bu dizimde kıpırdadıkça ben kendimden geçiyorum. Küçük lieutenant pantolonu delecek. Farketmiş olacak ki göz ucuyla baktı ve gülümsedi

Ç: ne oldu dedi gülerek.

B: ya lisede sınıftaki anımiz geldi aklıma dedim hafif kızararak.

Ç: hala unutmadın mi onu

B: hic aklımdan cikmadi ki

Ç: o zaman aklındaki soru işaretlerini neden gidermiyoruz dedi

Afalladım o an. Kem küm ederken pantolonun üzerinden küçük küçük öpücük kondurmaya başladı. O an gelmiş miydi gerçekten. 2 yildir hayalini kurduğum çağlayı gibecektim artik. Saskinligimi attım ve başını kaldırdım kendime doğru çektim. Dudak dudağa nefeslerimiz degerken sevgilin ne olucak dedim. Ertesi gün onun da geleceğini ama Su an dünyanın umurunda olmadığını söyledi. Ve dudaklar birleşti. Kalbim öylesine atıyordu ki resmen azginliktan dudaklarını yiyecektim