Kahvaltımızı yaptıktan sonra Erdinçten helallik isteyip, Nazlı ile buluşacağım semt'e doğru yola koyulmuştum, zaten akşamında ise Erdinç ile havaalanında buluşacaktım.

inciraltın da buluşmuştuk, fazla rehavet görmeyen sahil kenarı, bi o kadar da güzel bir semt di benim için orası, "Kafa dinlemelik" diye tabir ettiğimiz yerlerden biri idi kısacası.

Nazlı ile sarılması vasfını geçtikten sonra, elindeki poşet gözüme çarpmıştı,

SP- Nazlı o ne?
Nazlı-Süprizz
Sp- iyi göster de göreyim süprizi

Diye sert çıkmıştım zira ne hediyelerden, ne de böyle sürprizlerden hoşlanır bir yapım yoktu.

Nazlı poşeti açtığında şaşırmıştım olağan şekilde, zira bana kek yapmıştı.Ama bir o kadar da bu sefer "sıçtın" Sistemin patronu diye de iç geçiriyordum.

Onun saflığı, temizliği,iyi niyeti göz dolduruyordu gerçekten lakin onun bu masumiyetine aynı şekilde karşılık verebilecek kadar güçlü olmadığımı da biliyordum.