+2
-1
Şimdi buraya öyle şeyler yazarım ki, küçük dilinizi yutarsınız.
Bunu zamâna bırakalım; yeni özgürlükçü anayasa da gelsin, bakın bakalım hangi bilgiler gün ışığına çıkacak.
Mustafa Kemal Paşa pragmatisttir; yâni faydacıdır; gerçeğe ve uygulamaya yönelik kararlar almıştır.
Yeri geldiğinde Misâk-ı Millî sınırlarında bulunan Batum'u, Musul'u, Hatay'ı ve hatta güneyini bırakmıştır. Yeri geldiğinde de 1 çok şehidin olmasına yol açmıştır (bu konuyla ilgili Çanakkale'de emrindeki askerleri "çok rahat fedâ ettiği" eleştirisi de yapılmıştır Kurtuluş Savaşı döneminde)
Bu, ona göre gerekli 1 şeydi.
Başlığı açan genç kardeşimiz belli ki heyecanlı ve vatansever. Bununla birlikte ne yazık ki tarih bilgisi okul kitaplarında bulunandan pek de fazla değil.
Meclis zabıtlarında, Mustafa Kemal'in bizzat "ingilizleri, Amerikalıları doğrudan karşımıza alamayız" dediğini okumadan,
Ankara meclisinin 2.günü, 24 Nisan 1920, dış olaylara dair bilgi verirken, "Suriye ve Iraklılar bizimle birleşmek istediler, fakat biz kendi başınızın çaresina bakın dedik" dediğini okumadan,
"Misâk-ı Milli'yi keşke yazmaya idiniz, başımıza sıkıntı açtınız" anlamında şikayet ettiğini bilmeden
onu tanıyoruz diyemeyiz