-
1.
-2izmirde yaşıyorum ve Türkiyenin en büyük seyyahat acentelerinden birinde Yeminli Turist rehberi olarak görev yapmaktayım. Bu anlatacağım olayı geçtiğimiz sene Kuşadasın dan bir yabancı turist kafilesi için 3 günlük Pamukkale görevi verildi. Sabah otobüs kalkış saati geldi orada bulunduğum zaman hemen hareket ettik. Tur başladığında ilk işim kendimi ve şöförü tanıtmak oldu. Sonra da tur güzergahını ve 2 günlük proğramımızın detaylarını anlattım. Anlatırken otobüsteki grubu tepeden tırnağa süzerim, aralarında Halı, Kuyum, Deri müşterisi var mı veya gibilecek karı var mı diye. Hemen hemen her grupta mutlaka bir iki gibilecek karı çıkar ee nede olsa yabancılarda ciks mantığı çok gelişmiştir gocunmazlar kocalarından başkasına vermeye kocalarıda pek takmaz zaten onlar için evlilik sadece kağıt üzerinde artık biz ciks’i resmi yapacağız demektir.
O gün de grupta çoğu evli çift olmak üzere bir kaç tane de tek kadın vardı. Tek karılar pek öyle ahım şahım güzel değillerdi yanlarında erkek olmadığı için pek özenmemişler kendilerine kaltaklar. Otobüsteki en güzel ve ciksi karı olan, 30’lu yaşlardaki Slyvia idi. Maalesef tura kocası ve 2 küçük evladıyla katılmıştı. Kocası ve çocukları olmasa kesin gibmek isterdim ve gibmeden bırakmazdım. Başından beri o aileye, Halı alacak müşteri gözüyle bakıyordum, o niyetle ile ilgilendim. Gayet yorucu bir otobüs yolculuğundan sonra Pamukkaleyi ve Hierapolis antik kentini, antik tiyatro ve mezarlığı gezdikten sonra akşam oldu ve otele giriş yaptık. Grubun anahtarlarını dağıttıktan sonra akşam yemek saatini bildirdim ve otelin termal havuzunu gece 23:00’e kullanabileceklerini ve şifalı suda yüzebileceklerini söyledim. Herkes odalarına çıktı akşam yemek saatinde restorant’a indiler topluca bir güzel yemek yedik. Tüm gruba birer kadeh şarap ısmarladım. Bunu her zaman yaparım, sonuçta müşterilerimiz hem hizmet hem de neşesini ve memnuniyetlerini yükseltmek için. Genelde gruptaki yetişkin herkes ısmarladığım şarabı içer. Tadına bakıp da sevmeyen olursa, ona bir kadeh viski ısmarlarım. Yemek bittikten sonra sadece bizim gruba özel dansöz çıktı. Dansözün şovundan sonra kalktık. Kimisi otelin barına, kimisi de termal havuza yüzmeye gitti ben de yorgunluğu atmak için termal havuza indim.
Havuzda 4-5 tane yaşı bana yüksek müşteri ve Slyvia yüzüyordu. Ben de girdim havuza, kendi halimde yüzmeye başladım. Sylviaya özellikle yanaşmıyordum ki, havuzun başında çocuklarıyla oturan kocası sinir olmasın ve ertesi gün gireceğimiz mağazalardan alışveriş yapsınlar diye onlar yapsın ki ben de para alayım o mağazalardan anlaşmam vardı. Saat 22:15’e kadar falan yüzdük. Bu arada ben arada kocasının yanında yüzerek adamla bazen bir iki kelime bir şeyler konuşup geçiyorum, arayı ısıtmak için, güvenini kazanıp iyi satış yaptırmak için. Yüzerken Sylviayla karşılaştığımızda ve birbirimizin yanından yüzerek geçerken sadece tebessüm ediyorduk birbirimize. Derken havuzda yüzen o yaşlı müşteriler çıkıp yatmaya gidince havuzda sadece Sylvia ve ben kaldık. Durum böyle olunca bende özellikle Sylvianın yüzdüğü yere yakın yüzmüyordum. Sonra kocası Sylviaya seslendi evlatlarının uykusunun geldiğini ve sabah erken kalkılacağını söyleyerek havuzdan çıkmasını istedi. Fakat Sylvia kocasına bağırdı sen yatır çocukları, ben havuz kapanana kadar yüzeceğim dedi. Kocası da cevap vermeden söylenerek çocukları aldı odaya gitti, ama Sylviaya sinirlenmişti.
Koskoca havuzda Sylvia ile başbaşa kaldık! Sylvia yüzerek yanıma yaklaştı ve bana turun ertesi günkü proğramı ile ilgili sorular sormaya başladı. Havuzun kenarına tutunduk, suyun içinde tur hakkında sohbet etmeye başladık. Derken Sylvia birden damdan düşer gibi bana rehberlerin çok çapkın olduğunu duymuştum sen bana niye hiç asılmıyorsun? Kocamdan mı çekiniyorsun, yoksa beni yeterince çekici ve güzel ciksi bulmuyormusun? dedi. Ben cevap vermek istemedim, sadece gülümsedim. Anladım, Sende evlisin dedi. Evli olmadığımı, bu meslekle evliliğin yürümediğini söyledim. O halde niye bana asılmıyorsun diye tekrar sordu ve suyun içinde ayağını önüme uzattı ve gibime bastırmaya başladı. Resmen beni amımdan zütümde gib diyordu. Ben yine mesafeli davranıyordum, çünkü havuzun etrafında bir iki tane laf taşıyan garson dolanıp duruyordu tanıyordum hepsini. Böyle şeylerin acentanın kulağına gitmesi pek hoş olmazdı ve işimden olabilirdim, garsonların veya diğer otel personelinin yanında müşterilerle bu tür yaklaşımlarda bulunmamaya çalışıyordum. Sylvia, Kocamdan çekiniyorsan, çocukları odada yalnız bırakıp da gelmez çekinme dedi.
Havuz dan çıkarken 201 nolu odada tek kalıyorum 10 dakika sonra odama gel bir şeyler istiyorsan dedim ve Sylviayı havuzda bırakıp odama gittim. Az sonra kapıyı tıklattı, açtım. Sylvia bikini ile gelmişti içeri girdikten sonra kapıyı kapadım ve kapının arkasında öpüşmeye başladık. Ama nasıl öpüyor, resmen dudaklarımı yiyordu, elini de mayomun içine sokmuş gibimi avuçlayarak. Yavaş ol biraz yavrum, bu acelen ne desem de beni dinlemiyor, kıtlıktan çıkmış gibi gibime saldırıyor du. Dudaklarımı bırakıp önüme eğildi, mayomu indirip gibime saldırdı. Zaten kalkmış gibimi bir süre ağzına alıp sakso çekip iyice kıvama getirdikten sonra, bikinisinin altını üstünü yırtar gibi çıkarttıktan sonra, elimden tutarak yatağa sürükledi beni. Sırtüstü yatıp bacaklarını ayırdı. Elimi kıllı dıbına attım, okşamak, ve biraz yalamak istiyordum, Bırak şimdi! Gel buraya! diyerek beni üstüne çekti ve aacaklarını belime dolayarak eliyle gibimin kafasını içine sokarak devam et dedi ben ağır ağır pompalamaya başladım, fakat Slyvia öyle bir acele ediyordu ve motor gibi hızlı gibmemi istiyordu ki, sanki kaçan uçağa yetişmek ister gibiydi.
Daha dıbına gireli 1 dakika olmadan sarsılmaya ve titremeye başladı ve çığlık ile orgazm oldu. Bir düzüne kadın gibtim, ama bu kadar çabuk orgazm olan ve bu kadar yannan azmanı bir kadın daha görmemiştim. Kol gibi sert gibimi dıbının içinde esir tutuyordu orgazm olurken bile ki ileri geri yaptırıyordu sesi daha çok çıkıyordu zevkten. Dudaklarını uzatarak dudaklarımı kaptı ve dudaklarımı kemirirken, dıbını gevşetti ve altımda kendisi hafif hafif ileri geri yapmaya başladı. Ben de bu hareketlerine katılıp dıbına girip çıkmaya başladım. Fakat bir türlü tam olarak ne istediğini anlayamıyordum, hızlanıyordum, gibimi amında kıstırarak beni yavaşlatıyordu. dıbına yavaş yavaş girip çıkıyordum, bu sefer de belimden asılarak hızlanmamı istiyordu. Bir de gibişirken hiç konuşkan değildi, ne bir şey söylüyordu ne konuşuyordu sadece inliyor ve amıyla beni yönetiyordu. Doğrusu karıyı ne tarzda gibeceğimi de bilemiyordu boşlukta gibiyordum sadece öylesine..
Sonunda karı gibim amındayken beni yatağa devirdi ve yuvarlanarak üstüme çıktı ve ipleri eline aldı. Başladı kafasına göre deli gibi zıplamaya. Bazen deli gibi hızlanıyor, bazen durma derecesinde yavaşlıyordu. Sonunda göğüslerini bana iyice yapıştırdı ben onları emerken o kısa kısa gidip gelmelerle yeniden orgazm oldu. Ben daha boşalmamıştım, gibim kaygan dıbının içinde patlayacak gibi zonk ediyordu ve hareket etmeme de müsade etmiyordu. Kasılması ve titremesi bitince sordum, Peki ben ne olacağım diye. gibimin üstünden indi ve saksoya başladı. Hemen boşalmayayım diye taşaklarımı sıkarak gibimi 4-5 dakika emdikten sonra ağzına boşalttı, döllerimi direkt midesine indirdi. gibimi yalayarak temizledikten sonra, benim şaşkın bakışlarım eşliğinde bikinisini giydi ve “Kusura bakma, sabaha kadar kalmak isterdim, fakat gitmem gerek, kocam sinirden kudurmuştur şimdi. Zaten kocamla aramız bozuktu, Türkiyeye tatile gelme sebebimiz çatırdayan evliliğimiz yeniden rayına oturtmak içindi ama evliliği rayına oturtacağım diye de gib keyfinden vaz geçecek değilim” dedi. Benden mail adresimi telefonumu alıp, dudağımı ısırıp bir öpücük kondurup gitti. Tur bitti ve Slyvia ülkesine döndü kocası ile sevgili gibi mailleşiyorduk ve kocasından ayrılmıştı arada bir başkalarıyla yatmasını anlatıyor beni de kıskandırıp azdırıyordu ayda bir Türkiye ye geliyordu ve ona Türk erkeklerinin nazikliğini gösterip gönderiyordum nede olsa bu gibi bir kere tadan bir daha bırakamaz..
başlık yok! burası bom boş!