Tabi içeri geç dedi. Duş ve klozet hemen girişte soldaydı. Onu geçtim. Yatağı ortada sola dayalı halde duruyordu. Yatağın arkasına geçip t-shirtimi çıkardım. Biraz vücut göstermek istiyordum.
- T-shirti buraya bırakabilir miyim?
+ Tabi benim ufak bir işim var sizin kağıtları bırakacağım birazdan dönerim. Ben yokken odadan çıkma ama bir daha giremezsin.
O gidince hızlıca duş aldım ve duşta bir posta attırdım. Bu kızı gibeceksem adam gibi gibecektim. 10 dakika daha duşta oyalandım sonra Nil'in kapıyı açarak içeri girdiğini duydum. Duşu kapattım, derin bir nefes aldım ve havluyu elime alıp malafatı sallandıra sallandıra karşısına çıktım. Nasıl bir tepki vereceğini bilmediğim için çok heyecanlıydım. Yarım bana doğru döndü. Gözlerini ayormadan 3 saniye boyunca malafatı seyretti. Ben de şaşırmış gibi yapıyorum. iyice bakmasına izin verdikten sonra yeni ayılmış gibi hızlıca havluyla kapattım.
- Pardon geri döndüğünü duymadım.(Mal mal gülümsüyordum bir anda kızmasın diye)
+ Aaaa, evet şimdi girdim içeri.
- Kusura bakma böyle çıktım karşına.
+ Şaşırdım yani ne bileyim şeyin çok büyükmüş.
Birbirimize tuhaf tuhaf baktıktan sonra kahkaha atmaya başladık beyler. Ben de belime iyice sarmıştım havluyu bu arada. Güle güle birbirimize yaklaştıktan sonra bir elini omzuma attı, ama hala gülüyor. Sonra yavaşça durdu gülmesi gözümün içine bakmaya başladı. Ben zaten çoktan gülmeyi bırakmıştım. Bir anda boynundan sertçe yakaladım. Neredeyse beni tuzağına düşürecekti. Kızın kaşarlıkları, kıyafetleri, sevgilileri, benim bunu düşünerek otuzbir çektiğim geceler aklıma gelince bir anda tekrar öfkelendim. Bu kızı bağırta bağırta gibmeliyim diye düşündüm. Artık benim fantezilerim gerçek olacak.