Melisi aradım erkenden dersi varmış 5 gibi biter bu gün baya bi yoğunum dedi. bozuntuya vermedim tamam hayatım dedim.
hakan evin içinde volta atıyordu. gelirken seni takip eden oldu mu diye sordum yok hayır dedi.
kahvaltı niyetine iki kase mısır gevreği hazırlamak için ayağa kalktım ve düşünüyordum. ulan bırak kahvaltıyı bi plan yapalım dedi. dur olm aç ayı oynamaz dedim ve ona kaseyi uzattım.
neyse kahvaltıyı yaptık ve evden çıakrken çevreyi şöyle bir kolaçan ettik kimseler görünmüyordu. bindik arabaya kökledim gazı.
sessizliği hakan bozdu nereye gidiyoruz dedi. bilmiyorum dıbına koyim ya ananı gibeyim esra senin dedim ve direksiyona yumruk attım bana şurdan bi sigara yak dedim hakana.

Sınıftan çocukalrı aradım. dedim böyle böyleymiş benim eve gitmişler arkadaşlarımın üstüne yürümüşler. sınıftan bi çocuk vardı. Kenan.
ıspartanın yerlisi çevresi çok genişti ve çocukla da hatrı sayılır bir arkadaşlaığımız vardı. bir ara paraya sıkışmış benden borç istemişti verdim ne zaman başın sıkışırsa burdayım demişti. şimdi o zamandı.
tamam dedi sen ara esra huursunu derdi neymiş akşam 7 de gökçaya gelsin bakalım dedi kapattı.
aradım bunu sıkıntın neyse akşam 7 de gökçay tepesine gelin o korkak pekekentlerinle beraber. cevap vermeye çalıştı ve yüzüne kapattım.
işler kötüye gidiyordu. akşam kesin bir bela çıkacaktı. benim temennim kimsenin canı yanmasın da kapansın bu iş.
bir saat sonra kenanla buluştuk ve sen merak etme kardeşim bir tak yapamayacaklar dedi.
en son kız kavgasını lisede yapmıştım ve hastanede bitmişti. açıkcası hiç bulaşmak istemiyordum. ama resmen bela ben geliyorum diyordu.
kenan hakan ve ben arabanın içinde oturuyorduk. kenan sürekli telefonla görüşüyor tamam kardeşim akşam indirelim şunları diyordu. sigaraların ardı arkası kesilmiyor,
biri bitmeden birini yakıyorduk.