+15
Oldukca üzgün bir şekilde yürürken...
Çağla'yı görmüştüm. Belki onu son görüşümdü.
Beni farketmemişken seyretmek istedim onu...
Tam bir hanımefendi'ydi.
Güzel bir elbise giymiş muhteşem gülüşlerini sacıyordu.
Ama sonra ona nefretle bakmıstım.
Fazlasıyla kızgındım ona...
Hem ona ihtiyacım oldugu zaman yanımda olmamıstı...
Ama kızamıyordum da...
Çünkü o konuda oldukca haklıydı ve bencilce düşünmemin bir anlamı kalmamıstı artık.
Hemen üzgün bir şekilde önüme dönüyordum ki...
Basımı hafifçe cevirdiğimde çağla bana üzgünce bakıyordu...
O an daha da sinirlenmiştim.
Çünkü bana acır gibi baktıgını düşünüyordum...
Daha sonra yutkundugunu farkettim ve bir eliyle saçını kulagının arkasına alıyordu.
Ardından önüme dönüp basım dik bir şekilde yanından geçiyordum.
O an benim için cok farklıydı...
içimde büyük bir iç savaş yasanıyor gibiydi...
Bir tarafım ona bak, git onunla konus diyorken bir tarafımsa yüzüne bile bakmamı söylüyordu.
Sanırım diğer tarafım kazanmıstı...
Yüzüne dahi bakmadan yanından geçiyordum.
O sıradada farkediyordum bana acıyarak bakıyordu...
Çağla ne kadar sinirlense ne kadar bagırsada sevdiklerine karsı her daim savunmasızdı.
Hemen yanından geçerek uzaklasmıstım...
Kendi kendime;
-Her şeyi kaybettin bymuhendisss her şeyi diyordum.
Oldukca üzgün ve dalgın bir şekilde rıfatlarla bulusucagımız yere gelmiştim.
Ali ve rıfat coktan gelmişti.
Hemen sarılıp ayak üstü sohbet etmiştik.
Ardından rıfat bana;
-Abi sana bişeyler olmus gözlerinden belli diyordu.
Gülümseyerek rıfat'a;
-Yok bişey be abi diyordum.
Ardından aliyle de konusarak rıfatların evine geçmiştik.
Apartmanın ikinci katında oturuyorlardı.
Hemen kapıyı caldıgımızda annesi karsılamıstı bizi o güler yüzüyle..
Ev biraz küçüktü ama hoştu.
Hemen evdekilerle tanısıp sohbet etmiştik.
Benimse moralim oldukca bozuktu...
Hemen bir köşeye geçmiş üzgün üzgün aklımdaki sorularla bakınıyordum etrafa...
O sırada yaşlı bir adam gözüme carpmıstı odanın diğer tarafında...
Rıfat ona baktıgımı görünce hemen üzgün bir şekilde;
-Babam cok kötü oldu demişti.
Oldukca kötü görünüyordu makineye baglanmıs yatakta uzanıyordu.
Hemen benim babam aklıma gelmişti.
Ya ona bir şey olursa...
Belki küs biticekti her şey ama ardından aklıma bana ettiği laflar gelmişti.
Oldukca sinirlenmiştim...
Madem beni evinde istemiyordu ona yük oluyordum...
Orada daha fazla kalamazdım sonucta...
Rıfat hemen üzgün bakıslarıyla bana;
-Abi baban iyiyken değerini bil demişti üzgün bir sesle...
Ardından yutkunarak;
-Keske benimde bir sansım olsaydı demişti ve ağlıyıcak gibi olmustu.
Elleriyle hemen gözlerini siliyordu.
Rıfat'a;
-Kardeşim üzülme her şey geçicek demiştim umutsuz bir şekilde...
Rıfatta basını sallamıstı.
Ardından annesi bize;
-Hadi sofra'ya geçin bakalım sizin için cok güzel şeyler hazırladım demişti gülerek...
Hemen sofraya geçtiğimizde ali ;
-Elinize saglık cok güzel olmus demişti.
Masada her şey var gibiydi börekler çörekler...
Ardından teşekkür edip hemen yemeye baslamıstık...
Yemekten sonra bir odaya geçmiş gün boyunca sohbet ediyorduk...
Tabi ben bir köşede oturmus arada sohbetlere katılıyordum.
Kapalı telefonumu şarja takıp açmıstım...
Babam, annem ve kardeşimden tonlarca arama vardı...
Sanırım mustafa'yı da aramış olmalılar ki mustafa bile 5-6 kez aramıstı beni...
Rıfat bir anda bana bir soru yöneltmişti;
-bymuhendisss abi sen napıcaksın üniversiteden sonra oslo da mı kalıcaksın yokse bizim gibi gelicekmisin geri? demişti.
Biraz dalgın dalgın bir köşeye bakıyordum.
Daha sonra kararlı bir şekilde rıfat'a;
-Abi ben kararımı verdim sanırım norveçte kalırım demiştim.
Sonucta burda kimsem kalmamıstı artık...
Hiçbirinin yüzünü dahi görmek istemiyordum...
Tümünü Göster