Rus kızlarının ne kadar huur olduğunu bilmeyen yoktur beyler. Bir tanesi de bana denk geldi bu gib meraklılarından. Olay geçen yaz gerçekleşti.
Finaller bitmiş, bütlere kalmayacağım rahatlığıyla evime dönmüştüm. Pek sosyal olmadığım için evden çıkmayı sevmem, o yüzden sabah kalkıyor akşama kadar cs atıyordum. Deli gibi oynuyor, önüme gelene sövmeyide ihmal etmiyordum. Gel zaman git zaman oturmaktan beynim yandı, fonksiyonlarını yitirdi. Dedim ben bir işe gireyim dıbına koyayım.
Tanıdığımız dükkanında işe başladım, aslında rahat bir işti. En zor tarafı siparişler geldiğinde onları depoya taşımaktı, bu da maksimum yarım saat sürüyordu. Yani anlayacağınız keyfim yerindeydi. Üstelik gelen turist kızlara şirinlikler yapıp onlara yaklaşmamda cabasıydı.
Bir gün karşı otele yeni bir kafile geldi. Şöyle bir bakış attım ve hepsinin rus olduğunu tek seferde anladım. Gönlüm hoş olmuştu, yeni müşteriler, yeni kızlar... Aynı akşam dükkana bir rus kız geldi. Ama nasıl bir kız beyler, anlatmaya kalksam kelimeler yetmez. Giymiş kısa bir elbise üstüne, yapmış saçını makyajını, gelmiş dükkana. Çakma parfümlere bakarken bu iyi mi, bu nasıl diye soruyor, bir yandan da cilve yapıyor. Tester parfümler var, çakmalardan biraz daha iyi kokar ki müşteri alsın diye. Uzattım bir tanesini sıktı, sonra dükkandan çıktı gitti.
Diğer akşam tekrar geldi, yine aynı şekil süslenmiş, dünyanın yarı tapusu elimde olsa düşünmeden veririm. Bu sefer parfümlere gitmeden direkt kasaya geldi, tezgaha yaslandı, bana cilve yapmaya başladı. Tabi yaslanınca göğüsler meydana çıktı, aynı anda benimde aklım çıktı. Tester parfümü işaret ediyor ama benim gözüm 85 liklerden başka bir şey görmüyordu. Kendime geldim ve parfümü uzattım, öyle bir endamla sıkıyordu ki şişe bitse cebimden parasını çıkartır öderim. Teşekkür etti ve gitti. Kızı düşünmekten işime konsantre olamıyordum...
Bu aynı şekilde bir kaç gün daha devam etti. En sonunda tak etti ve beleşe parfüm vermektense kıza yakınlaşayım dedim. Tekrar geldi yürüyüşünü sevdiğim ve parfüm istedi, ama bu sefer ilk anda vermedim. Beni öpersen veririm dedim yarım yamalak ingilizcemle. Dememle dudaklarını uzatması bir oldu, beyler ama görmelisiniz hem göğüs kafesim hemde pantolonum delinecekti neredeyse. Nirvanaya ulaşmış bir şekilde parfümü verdim. Artık kızla aramda bir şeyler olduğunu, onunda bana karşı boş olmadığını düşünüyordum. Ta ki diğer akşama kadar...
Yanında bir lavukla geldi, belli yeni tanışmışlar. Çocuk biraz utanıyordu ama kız bir o kadar gevşekti. Çocuğu içkilerin olduğu kısma zütürdü, bende bu sırada onları kesiyorum. Kız en pahalı viskiyi tuttu çocuğun yüzü kızardı. Elini cebine attı, tahmini 150 lira çıktı. Çocuk daha ucuz bir şeyler aldı eline ama kız ne yaptı etti o viskiyi aldırdı. Kasaya geldiler çocuğun yüz domates gibi olmuştu, belli az parası vardı ve neredeyse son paralarını bu kız için harcıyordu. içkiyi alınca çocuğu öptü, hemde benim gözümün önünde... Yıkılmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum, hoşlandığım kız resmen bir sürtüktü. Tatili beleşe getirmek için her şeyi yapmaya hazırdı sanki, eskileri düşününce ne kadar salak olduğumu anladım. işide bir kaç gün sonra bırakıp cs günlerime geri döndüm, her rusa sövüyor, acımadan herkesi öldürüyordum. O günden sonra hiçbir rusla yakınlaşmadım, ama bana bakışı hala hatıramda..