+5
Yüzbaşı dan sonra nihayet başka biriylede tanışmıştım. Cepheyi beraber turlamaya başladık. Mikel beni birinin yanına getirdi. Adı Hanz mış. "Bak Johann, bu benim çocukluk arkadaşım Hanz.". Aklıma Karl geldi...
insanların çocukluk arkadaşları, kan kardeşleri vardır. işte Karl'da benimkiydi. Ama ölmüştü. O an içimi bi hüzün kapladı ve ağlamaya başlamıştım. Hemen ordan uzaklaştım. Mikel yanıma gelip noldu dostum diye sordu. "Hanz senin çocukluk arkadaşın demek." -"Evet, ne varki bunda ?" , "Benimde birtane vardı ama şimdi yanımda değil" -"Ne kadar güzel insanın yakın dostları olması" , "Öldükleri zmana iyi olmuyor ama" dedim ve omzuma 1 2 kere el koyup uzaklaştı.
Bikaç dal sigara içtikten sonra Hanz ve Mikel'in yanına gittim. Hanz "Merhaba dostum tanışamadık bir anda gidiverdin ben Hanz". ,"Kusura bakma geçmişi bi nada hatırladımda yakın arkadaş diyince." -"Önemli değil kardeşim, Mikel anlattı, senin için üzüldüm."
Bu muhabbet olduktan sonra nerelisin annen baban felan fistan konuşmaya başladık. Hanz ı o öldürdüğümüz 8 rusun cesetlerini ararken yanımızdaydı yani beni baygın bulduklarından beri birlikteydik ama tanışamamıştık bi türlü. Konuşmamızın sonlarına doğru Yüzbaşı bize seslendi ve 3ümüzde yanına gittik. Orda bi 10 15 kişi toplanmıştı.
"Evet baylar, gelen bildirele göre cephemize tank ve uçaksavar desteği gelecek (burda millet coşku ve heyecan naraları atıyordu). Fakat bi saldırıyada maruz kalabiliriz. Dua edinki saldırıdan önce destek gelsin.."