+12
-5
Mermerden Pürüzsüz yanakları ve sanki milyonlarca yıl akan şelalenin aşındırdığı kaygan, uzaktan tek elle sıkılabilircesine yumuşak görünen kayalar misali, yazın en sıcak gününün öğle saatinde, güneş en tepede insanları tere boğmuşken esen bir meltem serinliğindeki gerdanı.
iki adet dünyanın en güzel kirazlarını kıskandıracak kadar doğal, kırmızı dudakları, öptüğünde bir daha hiç bir yemekden tat alamamana sebep olacak kadar tatlı.
Tepesinden yılın 12 ayı kar ekgib olmayan bir dağdan aşağıya geceleri esen serin mi serin buzz gibi ferahlatan, ama nedense değdiği yeri yakıp kavuran nefesi.
Düz koyu siyah beline kadar uzanan, dokunduğunda pamukdan yapılmış hissi veren, yürürken sanki havada yerçekimiyle sevişiyormuşçasına arz-ı endam eden saçları.
iri, yeşil ama güneş de daha bi başka görünen, bakışlarının değdiği yeri kendinden geçiren, derinlere çok derinlere ruhunuzun en ücra yerlerine ulaşan bakışları.
Üstelik size tecavüz edercesine sizden asla izin almadan sizin dünyanızın, beyninizin en mahrem sırlarınızında bulunduğu benliğinizin taa içlerini yakıp yıkan hayali...
Not: ne yazık ki bu benim kıçı kırık bir hayalim değil, alabildiğine can yakan gerçeğim ...
