Operasyonlar başlamadan yaklaşık iki buçuk ay evvel bizi , genelkurmayın yeni hazırlandığı belli olan tatbikat etabına zütürdüler(mekanı söyleyemeyeceğim) . bu etapta meskun-mahal yani şehir içi çatışma ortamı birebir hazırlanmıştı , sokak giriş ve çıkışlarına serilen bırandalardan , hendeklerden tutun da yapay EYP lere kadar her tahrip metodu mevcuttu . pöh eğitimleri sırasında bu muharebe çeşidi üzerine eğitim almıştık fakat bu kadar ayrıntılı öğretilmemişti bize. Once bir haftalık teorik öğretiler gördük . örneğin eyp ne işe yarar nasıl yapılır , sokaklarda , evlerde nasıl hareket edilir , muhabere imkânları nasıl sağlanır , enkaz altında kalınan bir göçükten nasıl çıkılır , tuzaklama tuzak açma , kilit atma , vs vs . teorik eğitimler bittikten sonra büyük ihtimalle genelkurmay a bağlı olan , Suriye veya Irakta şehir içi muharebenin yeni yöntemlerini öğrenip gelen bir kaç manga bizi o kurulan yapay bölge de gece ve gündüz olmak üzere eğitti . işin ilginç yanı , önce kendimizi orayı işgal eden ve savunan , yanı terörist gibi eğitti, sonra da polis gibi eğittiler. (inşallah demek istediğimi anlamissinizdir) bu arada eğitimler devam ederken sporumuzu da yapıyorduk. Sağlak olanlara solaklara göre silah kullanmayı , yani sağ yerine sol el silahın arka kısmını tutacak şekilde , solaklara da sağlak gibi kullanmanın üzerine çok durdular. Örneğin sokaktasiniz ve duvarı solunuza alıp yürüyorsunuz , köşe başına geldiniz ve solaksaniz , sol elinizle kabzayı tutarak ateş etmek isterseniz vücudunuzu daha çok açığa çıkarmak zorunda kalırsınız. Bu
Egitimler den anlayabileceğim kesit bu kadar . devamında cizre deki anılarima geçeceğim.