+1
Güzel kardeşim,
Bu ilk insanlarda göbek bağının varlığı veya yokluğunu bizzat göstermek mümkün olmadığına göre, sadece bazı sebeplere ve yaratılıştaki hikmete göre bir yorum yapılabilir. Bilindiği gibi, insan anne karnında göbekten beslenmektedir. Dünyaya gelince ağızdan beslendiği için, göbekteki bu açıklık zamanla kapanmakta ve sadece belirli bir izi kalmaktadır. ilk insanın yaratılışında anneden beslenme olmadığına göre, mantıken göbek bağının da bulunmaması gerekir. Cenab-ı Hak, onun rızkını göbek bağı olmadan da verir. Yumurtanın içindeki civcivi, göbek bağsız besleyip büyüten, elbette ilk insan Hz. Âdem babamızı ve Hz. Havva validemizi de öyle besleyip büyütmüştür. Ateistler burada cerbeze ve kelime oyunu yaparak insanları yanıltmaya çalışıyorlar. insan göbek bağı olsa da olmasa, bir hücre halinden gelişip farklılaşarak insan şekline geliyor. Daha da ilerisi, her bir insanın her an binlerce hücresi değişip yenileniyor. Bir saniye sonraki insan, bir saniye önceki insan değildir. Bu değişme ve farklılaşmalara biz tekâmül diyoruz. Yani, gelişip farklılaşarak kemale erme. Bu tarzdaki gelişme bir kanundur. Canlı ve cansız kâinattaki bütün varlıklarda bu kanun geçerlidir. Onlar buna evrim diyorlarsa, o zaman, evolüsyon manasında kullandıkları, bir canlıdan bir başka canlının tesadüfen meydana geldiği iddialarını başka bir kelime ile ifade etmeleri gerekir. Onlar cerbeze yaparak ikisine de evrim diyorlar. Hâlbuki tahavvül ve tekâmül manasındaki değişiklikler bir kanundur. Evolüsyon manasında meydana geldiğini iddia ettikleri değişiklik ve farklılaşmanın dayandığı bir hakikat yoktur. Farazi ve felsefî bir düşüncedir.