-
126.
+8Şimdi biraz tarif etmek gerekirse; Okul ile hastane aslında aynı bina. Fakat benim çalışacağım kısım en uzaktaki bölüm olduğu için çevreden dolaştık. Bu yüzden pek yakın gelmemişti ancak fakülteye girdikçe mevzuyu çözmeye başlamıştım. Anfi tarzında birkaç sınıf gerisi hep değişik odalardı. Kafam karışsa da kayıt günü yardımcı olan hala daha vefalı bir şekilde görüştüğüm Selim abimle karşılaştık. Kendisi bana tarif etti olanlardan hocalardan kimlerin kıl olduğundan bahsetti. Bölüm başkanı çok baba insanmış. Tavsiyelerle amfinin birine şutladı beni. Rastgele bakındım 3 - 5 insan vardı. Cam bulunan taraftaki sıralardan birine geçtim ve beklemeye başladım. Prensesimle mesajlaştık. ilçeden tanıdığı bir arkadaşıyla aynı okuldalarmış bu yüzden çok sevinmişti oda. Yabancılık çekmeyecekler. Aynı bölüm eski dost oldukça şanslıydı.Tümünü Göster
Etrafı gözlemlemeye devam ettim. insanlar yavaş yavaş geliyordu. Aslında çok yadırgamıştım. Okula sonuncu olarak girenlerden biriydim ve bölüme birinci girenle aynı sınıfta olacaktım. Kimse bilmeyecekti sonuçta. Ayrıca takıldığım bir konu daha var ki, hala içimde uktedir. Herkes çok küçük duruyor. Tamam aynı yaştayız fakat ben ortalama 1.85 im 84 kiloyum ama herkes ortalama 1.70 anca boylarda. Birkaç kişi sadece 1.80 civarı. Aralarında abi gibi kalmıştım. Ağır takılmayı seven bir binim aslında ama aynı sınıftaki insanlara bunu hissettirmeyi pek sevmiş değilim. Sınıf tıklım tıklım oldu herkes oradaydı. Küçüktü zaten amfi. Daha önce amfi görmüştüm devasa boyutlardaydı adeta ama sınıf mevcudu az olduğu için olsa gerek küçüktü burası. 50 kişi falandık. Yanıma bir çocuk oturdu. Evet bildiğiniz çocuk. Yanında babası gibi duruyorum aynı. Çok yadırgamıştım bu durumu zamanla alışacaktım mecburen. Bölüm başkanı sınıfa geldi. Kendini tanıttı. Yaşlı ama karizmatik bir adamdı. Tavrından da belli ediyordu bunu rahat bir şekilde. ilginç bir şekilde tanışma faslı yapmak istedi. Elinde bir liste ve isim okuyor sırayla. Herkes kalkıp kendini gösteriyor ve oturuyor. Sanırım isimleri aklında tutabilmek adına yaptığı birşeydi.
Sıra bana geldiğinde rahatsızlık hissedecektim o kadar tanımadığım insanın arasında ayağa kalkıp selam verecektim.
- Hunharca soverim.
Ayağa kalktım ve bildiğiniz hocaya kafa selamı verdik. Çok garipsedi sanırım. Etrafıma bakındım resmen rahatsız olmuştum. Açık konuşmak gerekirse o anki kıyafetim ve halimden bahsedeceğim ki aklınızda biraz olsun canlansın. Üzerimde büyük v yakası olan gri bir t-shirt. Kaslar fışkırıyor heryerimden. Altımda gri - siyah tonlarında bir kot. Saçlarım ne uzun ne kısa hafiften dikik üstü. Çenemde de azıcık bir top sakal. Faullerim hafiften uzun ve ince. David villa havasındayım hafiften öyle tarif edeyim.
Bu saçma sapan tanışmaya benzeyen illetten sonra hoca aldı bizi zütürdü. Sınıfları gezdiriyor. isimleri hala beynimi dürten saçma sapan odalar, her yerde farklı dersler vs.
Tespit odası ders takip odası beceri odası vs. Ayrıca hastane ile de sürekli bağlantılı olduğumuz için hastaları da sürekli görecek ve haklarında konuşacaktık. Kadavra odası da bunların arasında tabilki.
Güzel günün ardından birkaç kişiyle tanıştım. Direk yaşımı soranlar oldu. Aynı yaşta olduğumuza sevinenler bir hayli fazlaydı. Küçük de olsa güzel bir çevrem olmuştu.
Okuldan çıkınca sevdiceğimi aldım ve gün hakkında konuştuk. Pek fazla birşey olmamış onlarda. Bizdeki ilginç olayları anlattım. Gösterme kendini her yerde öyle belli etme fazla demişti. ASlında çok hoşuma gidiyordu bu tavırları. Oldukça ilgimi çekiyordu. Kıskanıyordu sonuçta. Evimize geldik güzel bir yemek hazırladık ve yedik. Günü irdelemeye devam ettik..
Zamanı ileri saralım biraz. Kontrolü için ikimizinde müsait olduğu cumartesi günü istanbula kaçtık. Doktoruna giderek belli testler ve ultrason yaptırdık. Hafifte olsa böbreklerinde düzelme vardı. iyileşme olmayacağını biliyordum açıkcası ama yine de iyiydi. ilaç takibini ben yapıyordum ve benim ilk hastamdı o ..
başlık yok! burası bom boş!