O güzel ilçemize döndük. Eşyalar toparlandı gitme vakti yaklaşmıştı. Ehliyet sınavında başarılı olmuştum bu arada. Temmuzda falan olması lazım tam hatırlayamıyorum. Babam hem üniversite hemde ehliyet hediyesi olarak güzel bir 2006 ww golf almıştı. Lacivert rengiyle adeta parlıyordu gece gibi. Çok hoşuma gitmişti bu hediye. Durumumuz gerçekten iyiydi ama hem bana bakacak hemde araba alacak kadar iyi olduğunu bende o zaman öğrenmiştim.

Sevdiceğimle yola çıktık. Ailesi hala birlikte kalacak olmamıza kızgın olsa da ona dikkat etmem açısından tek şansları bendim. işi dolayısıyla şehir değiştiremiyorlardı. Bulunduğumuz ile yakın bir ilde bulunan akrabalarını tembihlemişler arada gidip kontrol edin diye. Anlaşılan sıkı bir denetimde olacaktık yada ben o an öyle zannediyordum.

Sevdiceğimle yeni şehrimize vardık fakat bulmakta o kadar zorlandık ki normalde sürmesi gereken sürenin resmen 2 katı dolaşmıştık. Evimize geldik odalarımıza geçtik eşyalarımızı yerleştirdik. Birlikte el ele çıkıp alışveriş yaptık. Ben oldukça büyük durduğum için pek fazla dikkat çekmiyorduk. Ev sahibi anlayışlı bir bayandı ve sorun etmeyeceğini söylemişti zaten.

Güzel bir akşam yemeğinden sonra dışarı çıkıp biraz gezmeye karar verdik. Ailelerimizle vedalaşma işi çok işkenceli olmuştu. Annemin gözyaşı fazlasıyla üzmüştü beni. Babam yine sarılmadı bana. Elini öptüm sadece. iyi yolculuklar diledi. Canı sağolsun.

Çevreyi, yolları kafamızda tasarladık mümkün olduğu kadar ve ertesi sabah okula gitmeye karar verdik. Yolu bilmeliyiz ki ilk gün mal gibi gidip kaybolmayalım.

Odasına çekildi, odama çekildim. Prensesimle aynı evde gayet arkadaşça, dostça. Bildiğiniz ev arkadaşı gibiydik. Çokta şikayetçi değildim. Evlilik hayatı yaşarsak geleceğimizi tehlikeye düşürürdük. Biliyordum. Bu yüzden en güzeli böyleydi..