O sıralar ablamlar istanbul dışına taşınmıştı ve enişte bey yurtdışında çalışıyordu ben de yaz tatili yapayım ablam da yalnız kalmasın çocuklarıyla diye yanına gitmeye karar verdim. Sitelerinde havuzları vardı sessiz sedasız on numara mekan tam benlik diye düşünürdüm hep.. Akşamları çoluk çocukla basket vs. oynar gece vakitleri bile havuza atlar yüzerdik. Bir ay boyunca böyle devam etti her şey. Tüm sınav stresini kafamdan yavaş yavaş atmıştım. Normalde olsa gibsen atamazdım çünkü duygusal bir adamım hala.. Aileme yük olmayı onları hayal kırıklığına uğratmayı sevmezdim, çalışmadım yapamadım diyemedim zaten, şu şu bölümler geliyor şu an ama ben daha iyisini yaparım diyerek ikna etmiştim onları.. Daha iyisini yapacağımdan da emin değildim çünkü ders çalışmadım hayatım boyunca ve çalışacağımı da sanmıyordum bir sonraki sene de..

Derken eniştemin babası ve eşi ablamlara geldiler, bir hafta kalacaklardı ev şenlik olmuştu anlayacağınız.. Ona Olcay amca diyelim (ismi değiştiriyorum ifşaya girmesin) Hep öyle seslenirdim Olcay amca.. 1 Hafta boyunca havuza girdik beraber, zaten severdim kendisini ama hiç bir arada kalmamıştık.. Gençlik hikayelerini dinlerdim her gün havuzda yüzerken. Olcay amcanın 2 tane av tüfeği vardı istanbuldaki evlerinde ziyaret ettiğimizde biraz incelemiştik, ablamlara gelirken onları da getirmişlerdi. Neden getirdin amca onları diye sormaz olaydım!

Ava gidilecekti çatalca ormanı civarlarında ve gelecek olanlar Kenan abi ( bu isimler aynen kalabilir sıkıntı yok 9 yıldır görmüyorum zaten) ve ismail abiydi.. Ben de geleyim amca nolur öğreneyim iki silah atmayı dedim. Beyler silahlardan biri counter strike da 2-1 diye tabir ettiğimiz pompalıydı özellikle onu kullanmayı çok istiyordum.. Olmaz bak herkes usta avcı seni unuturuz kaybolursun felan dedi ama tınlamadım. Aklımı gibeyim adam seni açık açık uyarmış gelme diye daha ne gidiyorsun bin!