Sabah uyanır uyanmaz babasını aradım ve eve geleceğimi haber verdim. Eve geldiğimde uyanmıştı. O güzel gülüşü ve harika gözleri ile karşıladı beni. Üzerinde çiçekli eşofmanları ile çok güzel görünüyordu. Bu dalıp gidişim bana aniden sarılmasıyla bozuldu. Anne ve babasının önünde olduğu için çok karşılık veremedim ama çok hoşuma gitmişti bu hareketi. Ayrıldık ve kahvaltı için masaya yöneldik. Yanıma oturdu ilk defa. Adeta aile kahvaltısıydı oldukça hoşnuttum bu durumdan.

Buraya bir parantez çekmek istiyorum beyler. Ben ailemden pek fazla sevgi görmedim. Tamam üzerime çok düştüler ama babam bana hiç sarılmadı, hiç sevgi sözcükleri kullanmadı. Sert bir insan değildi ama hayatı boyunca hep çalıştı. Çoğu zaman şantiyelerde oldu. Hep farklı şehirlerde. O yüzden hep annemle büyüdüm. Oda işte olmadığı zamanlarda vakit geçirdik. Bu durum o yüzden hep hoşuma gitmişti..

Güzelce sohbetimizi ettikten sonra merkeze gitmek istediğimi ve biraz kafa dağıtması için gezmek istediğimizi açıkca söyledim. Babası onayladı. Üstünü değiştirdi geldi ve çıktık beraber. Merkeze giden servise bindik beraber. Yolda başını omzundan hiç kaldırmadı. Sinemaya gittik beraber. Şuan inanın hangi filme gittiğimizi hatırlamıyorum. Elele tutuştuk film boyunca. Hiç ayrılmadı başı omzundan. Kokusunu çeke çeke izledim filmi. Hayatımda geçirdiğim en güzel 1.5 saatten biriydi bu sinema..

Çıktıktan sonra birşeyler yedik biraz da el ele rahat rahat merkez de gezdikten sonra ilçeye gitmek üzere yola koyulduk. Eve kadar yürütmek istedim. Taksiyle evinin önüne kadar geldik. Yukarı çıktım ve ailesini selamladım.. Yarın okul vardı artık okula devam etmemiz ve derse yoğunlaşmamız gerekiyordu. Zaman oldukça ilerlemiş amaçlarımız doğrultusunda %50 lik başarıyı ancak yakalamıştık ve yeterli değildi. Ailesiyle ve prensesimle vedalaştıktan sonra koşarak ilçeyi hafif bir turladım. Ardından eve geldim, ertesi gün olan derslere göre biraz bakındıktan sonra prensesimin uyuyakaldığını farkettim ve bende uykuya daldım..