-
26.
+12Kısa partlar yapıp sizi çok bekletmek istemiyorum o yüzden bu hunharca yazışım. Sakıncası varsa düzeltin *Tümünü Göster
Haftasonu geldi ve antreman maçına çıktım. Normalde gayet asabi bir insanım. Bu yüzden malesef hocanın gözüne çok battım ve turnuvaya beni almayacağını açıkca belirtti. Hiç yadırgamadım çünkü 1 yıldır hiçbir müsabakaya katılamıyorum öfke kontrolümün kaybı yüzünden.
Çıktıktan sonra prensesi aradım. Yürürken genelde müzik dinlerim ama bu kez onun güzel sesini dinlemeyi tercih ettim.
+ iyice özlettin kendini prenses. Yarın (Pazar) görüşsek mi n'apsak bilemedim ki *
- Alışma bu kadar * Ama ne yalan söyleyim yüzyüze muhabbet etmek daha güzel oluyor *
+ Peki öyleyse yarın kahvaltı da yapabiliriz istersen yada merkeze kaçabiliriz ? Sen nasıl istersen *
- Merkez pek olmaz ama kahvaltı fikri fena değil. Anlaştık öyleyse 10 da evimin önünden alırsın beni *
+ Evinin önünden ? Baban ?
- Arkadaşımsın sonuçta demi. Ne diyecek ki *
+ Ben ilerideki sokaktan alayım seni ne olur ne olmaz *
- Anlaştık *
Yarın sabah kahvaltı yapacağız. Çok iyi seçimler yapmam lazım. Ne sevip sevmediğim bir insan için masa hazırlayacağım ve cidden ne kadar da zormuş bu işler.
Babamdan arabayı istedim önce bunu hallettim. Daha sonra gideceğimiz güzel bir sahil kenarı var. Piknik için tahsil edilmiş. Mevsim de kışa yakın olduğu için her ne kadar sıcak olsa da pek gelen giden olmaz eminim. O yüzden rahatlıkla konuşup birbirimizi tanıyabilirdik. Bütün planlarımı hazırladım duşumu aldım ve düşüncelerle uyudum. ( sırıtarak * )
Sabah kalktım saçımı yıkadım malum uyurken çok dönerim ben *
Güzelce süslendim. Evinin köşesindeki sokağa gittim mesajımı attım ve beklemeye başladım. Hemen geldi.
+ Hoşgeldin Prenses'm * ( O'na hitap etmeyi sevdiğim en güzel kelimemdir. O yüzden isim olarak kullanmayı seçtim. )
- Prensesim ? *
+ Mahsuru mu var ?
- Yoo. Hoşuma gitti *
+ Sevindim.. *
Piknik yapacağımız alana vardık. Çevreyi az anlatacak olursak bildiğimiz bakımsız sahil ama kamelya var ve toprak güzel. O yğzden eğlenceli bir mekan olarak kullanılıyor. Partiler vs.
Çok kalabalık değildi. 2 3 aile vardı sadece etrafta. En köşedeki kamelyaya geçtik. Patates kızartması peynir zeytin vs. bir çok şey almıştım. Hangisini sever bilemediğim için rahat 10 kişilik bir kahvaltı masası kurdum oraya. Çayı unutmadım tabiki *
- Vaay. Ne özenmişsin ya * Çayı da unutmamışsın * ( Burada yaptığı o mahcup gülümseme hala gözümün önündedir. )
+ Sonuçta ilk kahvaltımız.Öğrenmem tanımam lazım seni. Ne seversin ne sevmezsin *
- Valla hepsini severim hiç nefret ettiğim birşey olmaz. Çilek dışında *
+ Çilek ? Çilek alerjim var benim. Hayatta yiyemem *
- Bak bir ortak nokta daha *
Kahvaltımızı yaptık çayımızı yudumlarken bir sigara yaktım ( Malesef ). O gün ilk kez kızmıştı bana. Sigara içtiğim için. Önemsiyordu sanırım beni. Bunları içimden geçirip pis pis sırıtıyorum tabi bir yandan *
- Niye gülüyorsun. Kızıyorum şuan sana *
+ Önemsiyor musun sen beni ? *
- Yooo. Babamda içiyor da ondan kızdım yani * ( ilk kez utanmıştı bana karşı. )
+ Pekii *
Saat 3 gibi kalkmaya karar verdik. Evine bırakmak için yine sokağın başında durdum.
- Teşekkür ederim herşey için..
Dedi ve öptü. Yanağıma o kadar güzel ve o kadar masum bir öpücük kondurdu ki Kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim. Oda utandı ve indi gitti direk. Gidene kadar da 2 3 defa baktı arkasına o güzel gülümsemesiyle..
Bende mutluluğum eşliğinde açtım bir şarkı. Ağır ağır ilerledim eve doğru. Koşmam gerektiği için eşofmanlarımı aldım ve koşuya çıktım. O gün mesajlarda baya konuştuk. Gün içinde olan utanmalarımızdan rahatlığımızdan yıllardır tanışıyor gibi oluşumuzdan..
başlık yok! burası bom boş!