+18
Hemen okula geldim...
Sırama yerlestim. Fakat bir şey dikkatimi çekmişti.Önümüzde oturan Zeliha yerini değiştirmişti.
Sağ çaprazımıza geçmişti. Arada farkediyordum.
Mustafa'yı kesiyordu. Dersin ortasında kısık sesle mustafa'ya dönüp;
-kardeşim anlatmıcakmısın?
Anlamıs ve de utanmıstı ardından yutkundu ve biraz duraksayıp;
-hala bakıyomu ki?
Konusmasından anlamıstım. Sanırım hala zeliha'yı istiyordu. Peki gizem'e nolucaktı?
Onu zeliha kırmışken gizem toparlamıstı.
Bu bildiğin yediğin kaba ** gibi bir şeydi.
Mustafa'ya da bir şey demek istemiyordum ama merakla;
- gizem???
Mustafa:Gizem cok iyi biri.
Merakla;
-Sadece cok iyi biri mi? diyebilmiştim.
Mustafa da dayanamayıp;
-Abi biliyorsun benim Zelihaya olan duygularımı...
Sohbet kacarcasına basımı önüme cevirip tekrar dersi dinlemeye koyulmustum.
O arada ebrar bakmak için biraz dogruldum. Buseyle göz göze geldik.
Buse:Hayırdır kimi arıyor kara gözlerin demişti. Hemde dersin ortasında herkes dönmüş bana bakıyordu.
Eee haliyle sinirlenmistim.
bymuhendisss:Ne diyosun sen ya?
Buse:Hadi hadi
demişti basından savarcasına.
Tam bir şeyler söyleyecekken aniden hoca bana bakıp;
-Yeter bymuhendisss uzatma!!!
diye bagırmıstı.
Hemen sırtımı sırama yasladım.
Camı açmaları için arkadaşlardan birine isaret ettim.
içerisi fazlaca bunaltıcı olmustu.
Sonra Buse;
-cok soguk oldu ya camı kapatırmısınız bu havada da camı açan bi sizi gördüm.
demişti.
Hemen atılarak;
-Açmalarını ben söyledim.Bir şey söyliceksen cocuklara değil bana söyle.
Diyerek terslemiştim.
O esnada hiç beklemediğim bir şey oldu. Ebrar arkasını dönmüş;
-bymuhendisss yeter artık etrafı ateşe verip duruyorsun...
demişti. Aslına bakarsan susmaya niyetim yoktu.
Ama bunu ebrar söyleyince susmak zorunda kalmıstım...
Savası kaybeden biri gibi son kaleme cekilmiştim.
Artık gerekmedikçe kursunlarımı kullanmayacaktım.Son kurşunlarım kalmış gibi davranacaktım.
Teneffüste mustafa'ya;
-bi nefes alıp geliyorum dört duvar arasında kaldık.
Demiştim. Biraz da buseye duyurmak istemiştim.
Arkamdan ebrar gelmişti ve;
-bymuhendisss noluyor sana cok garip davranıyorsun.
Cevap vermeden yoluma devam etmiştim.
Zil çaldıgındaysa sınıfıma dogru yöneldim.Çağla diye bir kız vardı.Çok güzeldi aslında.
Öyle kimseye kolay kolay yüz vermezdi. Güvenmediği kimseyi yaklastırmazdı yanına ama çokcada arkadaşı vardı.
Bi anda o yesil gözlerini bana cevirince korkup hemen gözlerimi kacırdım.O da gözlerini çevirmişti.
Hemen sınıfa geçmiştim.
Mustafa semihlerle sohbet ediyorken süleyman yanıma gelip bana selam verdi. Küçük bir sohbetten sonra telefonumu istedi.Bir şeyler göstericekti arkadaşlarına bende hemen;
-seninkini versene ya bende oyun falan oyniyim zaman geçmez böyle demiştim.
Hemen vermişti. Aslında amacım cok farklıydı.
Hemen mesajlara girip ebrarla ne konustuklarını öğrenmem gerekiyordu.
Ebrar:Ya cok seviyorum lütfen bir daha konussan eskiden benimle konusuyordu ama artık yüzüme dahi bakmıyor.
Süleyman:konusuyorum ama olmaz o iş bitti diyor.
Aradan günler geçmişti ve benimle oldugu haftasonu süleymana;
-sarısınımı yarın görücem diyordu.
Süleymanın en yakın arkadaşı murat'tı bu.
Deli'ye dönmüştüm.
Hemen mesajları kapayıp ebrarın nerde olduguna bakmak istemiştim ki o da bana bakıyor sahte gülücükler atıyordu.
Daha sonra telefonu süleymana geri verdim. Sıramda oturup deliye dönüyordum.
Hem bana hem murata nasıl oynayabiliyordu.
Acaba bu yüzden mi kimseye duyurmak istemiyordu.
Mustafa yanıma gelmişti durumu farketmişti ki şaşkın bir şekilde;
-Noldu abi sana ?diyebilmişti.
Sinirli bir ses tonuyla;
-Mustafaaa şimdi olmaz. Kalbini kırarım bak diyebilmiştim.
Son derslere yaklasmıstık yüzüm bayadır asık düşünüyordum.
Ebrarsa mesaj atmıs;
-noldu sana?
diyordu. Madem murat'ı seviyordu. Neden benimle birçok sey yasamıstı.
Tümünü Göster