+7
Part 6
yeterince samimi olmadığınız birinin karşıdan geldiğini gördünüz. o sizi görmedi. hemen bir düşünce süreci başlar: "ona nasıl merhaba diyeyim? merhaba mı diyeyim, selam mı diyeyim, kafa sallasam yeter mi? yoksa iyi günler mi desem? bu esnada gülümseyeyim ki odun gibi kalmayayım. ama çok da sırıtmamam lazım öyle pişmiş kelle gibi. aptal durumuna düşmeyeyim. ben aptal değilim, çok zekiyim. aptal durumuna düşemeyecek kadar harikayım. önceden gördüm ama sanki görmemiş gibi yapayım. kafamı eğeyim. bu kadar uzaktan bakmaya başlarsam, o da baktığımı görürse, bu kadar uzaktan selam vermek zorunda kalırım, sesimi duymaz, ne dediğimi anlamaz, belki bişey dediğimi fark etmez bile... öyle salak gibi bakıyor durumuna düşerim birden bire... evet... biraz daha yaklaşsın, o zaman ona bakar, sanki yeni görmüş gibi davranır ve selam veririm. evet süper taktik. yok olmaz. belki o görmüştür önceden. der ki, niye önceden gördün sonra kafanı eğdin sonra yeni görmüş gibi yaptın... evet böyle der... niye desin ki... eyvah çok yaklaştı... kafanı eğ... yok yok kaldır... neyse eğ sanki görmemiş gibi yap, yoksa der ki gördün de niye başını eğdn. sonra selam vermeyen yabani biri olduğumu zannederler. (sadece o da değil, gidip herkese yayacak sanki, "bana selam vermedii!!! var ya hayvan bu hayvan medeniyet yok hiç") ama iyi rol yapmam lazım ki gördüğümü çakmasın... sonra der ki niye gördün de görmemiş gibi yapıyosun kafanı çeviriyosun. mesela geçen gün oldu böyle: bir şey demediler ama kesin odunun biri olduğumu düşündüler. acaba hiç görmemiş gibi mi yapsam, o selam verirse ben de veririm. aha, geldi!!!"
merhaba, selam ve naber arası, kısık bir ses çıkar ağzınızdan, duyulmaz neyse ki. yarı-tanıdığınız kişi ise gayet doğal bir biçimde gelir, selam der, ağzını bir kenara kaydırarak gülümser, ne kadar doğal gülümsüyordur, siz de belli belirsiz, çarpık bir gülümseme ile karşılık verirsiniz. sizinki kesin iğrenç bir gülümsemedir. yolunuza devam edersiniz. "naber demedi. dem