sınıfımıza yeni bir kız geldi. sedef. güzel bir kız bence. ama mal gibi. bizim okula 2 arkadaş beraber yatay geçiş yapmışlar. filiz diye bir kızla birlikte.
filiz at gibi bir kız. cidden at gibi yani. bu kıza yavşarım belki. ihtimaller dahilinde var.
profil resmi olmayan kızın adı ayça bu arada.
heh işte ayça'yla 1 ay aradan sonra yazıştım. bu sefer kim olduğumu söyledim.
zaten seni tahmin etmiştim ama okulda hiç çaktırmadın * dedi. çaktırır mıyım kızım?
* yavaş yavaş işin huursu oluyoruz iyice işte.
*
ertesi gün okulda görüşme kararı aldık. bununla okul bahçesinde yürürken asosyal ve mal arkadaşlarım cep telefonumu çaldırıp mutlu oluyorlar. ergen zihniyetine soktuklarım
*
kızla havadan sudan konuşuyorum ama gibimde değil kız onu farkediyorum. kızın zütü fena değil işte, onun hatrına konuşuyorum zaten. bu sırada okulda garip garip ilişkiler dönüyor.
kanka ayağı züt ayağı tadında bir sürü ilişki başladı okulda. ulan hani kankaydınız, kardeştiniz nooldu anlamadım. ileride anlarım belki de...
merve bana eğer kızla ciddi bir şeyler düşünmüyorsam kızı üzmemin bana yakışmayacağını söyledi. ben de bilmiyorum lan naapsam valla dedim.
her neyse, o dönemin şartlarına göre şanssızlık olarak gördüğüm olaylar garip bir şekilde beni bulacaktı yine...
bizim sınıftaki şişman kız grubundan bir arkadaşı varmış kızın. benim sınıfta ettiğim lafların tamamı iletilmiş kıza. sonra kız başka başka şeyler bahane etti, olmaz dedi.
ulan acayip koymuştu o dönem ha. kendimi yemeğe vermek gibi bir salaklık yaptım. hatta arkadaşlarım hala gibtir yediğim günün taklidini yaparlar. elimde 2 hamburger
ben bu kızları anlamıyorum. nasıl reddeder lan falan demişim.
*
çapını gibtiğim beni reddettin de, sen kimsin ya? böyle bir şey olabilir mi?
özgüvenim çok uzaklara, taa ebesinin dıbına kadar gitti. onu oradan nasıl getireyim lan ben...