Gece aradım merveyi onu çok sevdiğimi söyledim defalarca. Nedense aşırı duygusallaşmıştım.
O da tekrar etti sürekli seni seviyorum diye. Sonra bugün ne işin vardı diye sordu. Nereye kadar saklayabilrdim ki. Yarın fatihi furkanı ahmeti öyle görünce anlayacaktı ne olduğunu. Bir taraftan mutluydum kanıtlamıştım kendimi merveye. Ama çok kızacaktı ahmete uyduğum için. Bir şey söylemedim kapttım telefonu
Bu düşünceler eşliğinde uyuyakaldım.
Sabah aldım evinden el ele okula yürüdük. Onu her gördüğümde büyüleniyorum beyler öyle böyle değil.
Okula vardık ahmetten ses yoktu. O ve birkaç ayakçısı sınıfta oturuyorlardı öyle. Hiç bakmadım bile o tarafa. Geçtik oturduk en arkaya yan yana merveyle. Bir ara başını omzuma yasladı 2 ders kaldırmadı kafasını.
Aptal biyolojici merveyi uyandırana kadar. Kaldır kafanı kızım falan filan dedi elimde kalıcaktı herif.
Her neyse tenefüste merveyle ahmeti konuşurken gördüm. Bir müddet sabrettim merve ayrılsın onun yanından diye. Sonra ayrılmaya çalışırken ahmet kolundan tuttu merveyi. Koştum hemen oraya ve çektim aldım yanıma. Züt gibi kaldı ahmet de. O gün başka bir şey olmadan bitti normal bir şekilde merveyi evine bıraktım birkaç sokak sonra benim ev vardı zaten.
Yürürken karşıma bir kız çıktı ve çakmak istedi. Kendim yaktım sigarasını huur pekekent muhabbeti değil binler kibarlık olsun diye.
Güzel, hoş bi kızdı sarışın bir şey. Resmen yavşamaya başladı bir anda bu arada ismini öğrenebilirmiyim dedi domalamayan ferre yildizi dedim senin?
-Ben Elif dedi.
Asıl mesele bundan sonra başladı.