+22
4 Ağustos 2003
En son bıçağı alnına soktum. Son kez baktım adama, hiçbir şey hissetmedim. En ufak bir rahatlama yoktu. Serdar aklıma geldi diğer tarafta çatışma devam ediyordu. "Emir." dedim kendi kendime başladım ona doğru koşmaya.
Emiri gördüm atmaya devam ediyor. Yaşıyor. "Emir iyi misin?" diye sordum. Bana döndü. "Öldürmüşsün." dedi. "Nerden anladın?" diye sordum. "Yüzün kan içinde kalmış." dedi. "iyi misin?" diye sordum. "Bacağımdan iki kurşun aldım." dedi.
"Geri çekilmemiz gerekiyor." dedim. "Bize yaklaşmaları için dolanmaları lazım, mayınlı burası, biz buraya nasıl gelmişiz." dedi. Harbiden bize doğru gelmeye çalışan havaya uçuyordu. Mayınlı bölgeden geçmiştik. "Hadi birimiz basmadı, diğerimiz nasıl basmadı?" diye sordum. "Bilmiyorum." dedi.
"Yürüyebilir misin?" diye sordum. "Yürürüm. Serdarın intikdıbını aldık." dedi. Güldüm. "Aldık." dedim. Dişlerimi birbirine vurdum. El bombası verdi iki tane, "Salla onlara doğru, sonra çıkalım buradan. "dedi.
Çektim pimi salladım. Çektim pimi salladım. Başladık dağa doğru çıkmaya ama Emir çıkamıyor. Bir de Amerikan askerlerinin görüş alanındayız. Aldım bunu sırtıma çıkmaya başladık dağa doğru, üstümüzde silahta kalmamış. 1 tane normal silah var oda Emirde. Bombaları da kullanmışız.