Kamp çok ıssızdı, ilk başlarda kendimi yalnız hissediyordum. Sahip dedikleri bi adam vardı, Mesas'mış, son zamanlarda köleler ona tepkiliydi. Köle kampını sirke çevirdi pekekent diye, neyse kampta git gide yer kalmamaya başlıyordu. Sahip hergün yeni köleler avlayıp bizlere sunuyordu, Sonra birgün o geldi Komo kama Habibi, onunla tanıştım ve kendisine aşık oldum. Kendisi iri bir zenci idi. Benim ellerimden tuttu ve direk beni sevdiğini söyle dedi, ilk başta ne kadar utansamda komo kama habibi'ye söylemiştim. Kırbaçlardı, işkencelerdi derken zaman hıphızlı akıp gitti. Ve mesas'ın karşısına dikildik ve bizi salmasını söyledik. izin vermedi, yoğun ısrarlarımız sonucu sizi bir şartla özgür bırakarım dedi. Ben ve Komo kama habibi heyacanlandık, Mesas'ın cevabı bizi çok ürpertti özgür kalabilmemiz için sakso teklfini önerdi. Ben ve komo kama habibi ağızlarımız tahriş olasıya kadar sakso çektik ve mesas bizi özgür bıraktı.

MUTLU SON