+7
Nisanda havalar güzeleşir. Ağaçlar çiçek açar. Etrafta güzel kokular yayılırdı. Bu havada moralin bozuk olması için deli veya sorunlu olmak gerekir.
Ama ben ne sorunluydum ne de deli. Her taku düşünmekten sınava çalışmamıştım. 2 ayda da bir şey yapamazdım. Nida ya sorsam sürekli çalışıyordu zaten. Zorunlu bir şekilde okula gidiyorduk hocalar anlamadığımız şeyleri sorun anlatalım diyorlardı. Ulan yarram anlatamamışsın ki bilmiyoruz. Zaten sınıfta boştu rapor koparamayanlar ailesini araya sokamayan 5-6 kişi vardık. Nida da söz vermişti. Sürekli geleceğine dair.
Top oynardık zaten 6 kişi falandık çok samimiydik onlarla yani dışarıda bile gezerdik. Neyse maç sırasında kızlarda vardı. Nida baktım kalbini tutu çıktı oyundan nefes nefeseydi, içten içte korkuyordum ama biraz dalga geçtim,”Ne o sigaraya tekrar mı başladın nefes nefese kaldın” dedim. Yok dedi iyiyim ben dedi. Oturdu bizi izledi üstüne düşmedim. Tersler diye.
O maç sakatlandım ben. Beddua etti herhalde. Koşarken, pat bilek burkuldu ayağımın üstüne düştüm bu seferde ben hastanelik oldum. Diz kapağımın altından alçıya aldılar ayağımı. Burada önemli bir şey vardı. O kemik çatlama anından, alçı kalkana kadar Nida sürekli yanımdaydı.
Hiç rahat bırakmadı. Okulda yardım ederdi. Eve gidene kadar. O kız bana o kadar çok değer veriyordu. Bende onun değerini belli etmiyordum artık işler değişti. Yavşak olacaktım. kızlar öyle kazanılmaz mıydı?