kekolar 3 ayrı kurumdan burs kazanmış üniversite birinci sınıf öğrencisi gibi sevinmeye başaldılar. dirsekleriyle birinirini dürtüyolar, hani ece eteği denerken uzaklaşmamak için bana yamanıyorlar birde. gardaş diyor nerelisin, okuyon mu kanka olmaya çalışıyor benle. ulan yüzde vermiyorum, amele sümüğü gibi yapıştılar. şimdi diyorsunuzdur adam olsaydında gibtir etseydin başından. ee abi yok, bende yok o cesaret. birşey diyemiyoruz.

ece bi çıkı kabinden. diz hisasında sarı bir etek. eh pekte mini değildi sevinmedimde değil aq. kekolar tshirtlerin ordan nasıl kesiyor ama. döndüm baktım, göz kırpıyor bide bana. teki geldi, yaw abla bu tshirti alsam nasıl yakışır mı diyor eceye. ece pek labaliliği sevmez burun kıvırarak cevap verdi. "dene bakalım hadi" eceyede yaklaşmılardı dıbına koyayım.

erdem farketmiş, abi bunlar eceyi kesiyor heralde ben bi gidip konuayım ayaklarını denk alsın huur çocukları dedi. ulan nasıl sevindim görmeniz lazım ama. yok abi gerek yok çekiyorum. ağırdanda satıyorum.