+21
28 Mayıs 2003
"Ertuğrul Ağabey." dedim. Serdar silahımı ve telsizimi almıştı geri aldım. "Uyanmışsın." dedi. "Türkiye'de durumlar ne?" diye sordum. "2 kişi hariç herkes döndü. Yılanı öldürebilirseniz sizde dönün." dedi. "Diğer iki kişi?" diye sordum. "Yılanın ölümü ile birlikte şaşıracaklardır. Eğer gerçekten hakediyorlarsa o arada ikisi de döner, eğer ölmedilerse tabii." dedi.
"Ağabey çok güçlü birisi, ben kaç gündür yatıyorum adamı vurmama rağmen ayaklanmış beni arıyor. Kim bu?" diye sordum. "Sen ondan daha iyisin aslanım, senin taşıdığın kan ondan daha üstün. O aylarca dinlendi. Bu güne hazırlandı. Sense aylarca sahadaydın, bu günleri engellemeye çalıştın. Bu yüzden bitkin düştün, senin yerinde o olsa ayağa kalkmazdı." dedi.
Bir anda şaşırmıştım. Ertuğrul Ağabey hiçbir zaman bizi yüceltmezdi ama ilk kez bunları söylemişti. "Elimden geleni yapacağım ağabey, nüfus kaybolmuş." dedim. "Gerekli bilgileri yakında alacağız, yedekleri karakolumuzda var." dedi. "Süleymaniye'de ki karakoldan mı?" diye sordum. "Evet." dedi. içim rahatlamıştı.