-
401.
+15PART13
Tam onların yanlarından geçiyorduk dedeme baktım kafasını önüne eğmişti bende aynısını yaptım yanlarından geçerken bana baktıklarını hissedebiliyordum. Birisi arapça birşeyler söylüyordu ama hiç birşey anlamıyordum anladığım tek şey ADEM kelimesiydi bu da bildiğim kadarıyla insan, insanoğlu anldıbına geliyordu. Onlara bakmadan patikayı geçtik ardından dalların arabayı çizdiği yoluda geçtik tam köyün girişine varmıştık ki dedem kulağıma eğilip oğul bunlar sana benim suretimde görünüp aklını çelmeye çalışabilirler al şu ipi beline bağla bende bbelime bağlıyım dedi ve cebinden kalın olmayan bir ip verdi bende kemerimin ucuna bağladım dedemin kemerinede bağladım ipi bu şekilde kimse aklımı çelemeyecek ve dedemle aramıza giremeyecekti. Artık herşey hazırdı ve köye giriş yaptık. Meydanda pazar kurulmuş bu metin2 oyunundaki pazarlara benziyor aynı öyle pazarlar ve öyle bağırma filanda yok beyler. Herkes dışarıdaydı kafamı sağ tarafıma çevirdiğimde çok korkmuştum gerçekten. Çünkü bu olaylara girmeden önce hakim tepeden bu köyü izlerken gördüğüm en kısası 1.80 boyunda olan çarşaflı kadınlar üzerimize doğru yürüyordu ama bize dokunamıyorlardı. Hepsinin kafası önüne doğru eğik gözlerinin görmek mümkün değildi ama garip bir hırıltıları vardı. Dedeme baktığımda kafasını önüne eğmiş kararlı bir şekilde köyün son evine doğru yürüyordu.Az bir yürüme mesafesinden sonra köyün son ebine geldik peşimizdeki çarşaflı cinler ve yanlarındaki çok sinirli yüz ifadeleri olan adamlarla. Dedem kapıyı çaldı ben artık dedemin elinden tutuyordum. kapı açılmıştı ve karşımda yine bir çarşaflı kadın vardı ama bir farkı vardı diğerlerinden bunun ayakları ters değildi. Uzun boyluydu fakat diğerleri kadar uzunda değildi. Dedem arapça birşeyler söyledi ve kadın içeriyi işaret etti. Daha önce su istediğim ama kovulduğum eve şimdi giriyordum . Korku ve heyecan hat safhadaydı. Dedem besmele çekerek girdi içeriye. Ardından bende girdim...
başlık yok! burası bom boş!