/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +139 -22
    Bir seküler milliyetçi olarak bu yazıyı yazma sebebim bu ifade ve bu şanssız ifadenin yer aldığı "Yeni Ufuk" dergisi.

    Gerçi bu konu üzerinde herkes bir şeyler konuşuyor neden bir derginin yazdığı şeye bu kadar takıyorum, veya eline kalem alan herkes kendisini aydın ilan ediyor neden bu ifade beni bu kadar yaraladı?
    sebebi şudur ki; bu dergide yazan ve bu ifadeyi kullanan arkadaşlar daha önceden milliyetçi camiada yer almış ve hatta Ocak bünyesinde faaliyetlerde bulunmuş sözde "milliyetçi" arkadaşlar.
    Yani belli bir bilgi birikimi olması gereken, belli kavramlar hakkında yargıda bulunurken genelleme yapmaması, kişisel fikirlerini sanki Türkçü doktrin yazıyormuş edasıyla emin bir şekilde insanlara dikta etmemesi gereken arkadaşlar.

    Seküler milliyetçilik bir çizgidir. Bir görüş, insanların kendisine çizdiği bir nevi ılımlı bir yoldur. Sen tutup bu siyasi görüş üzerinden din ile ilgili bir yargıda bulunacak kadar yobazca bir söylemde bulunamazsın. Hele de kendine milliyetçi diyor isen. 'Türk-islam' sentezini yüceltmek için kafanlarına göre insanları bu camiyadan afaroz ediyorlar. Ama bilmiyorlar ki bahsini ettikleri birlik Türk islam birliği değil sadece islam birliği. Çünkü farklı inanca sahip soydaşlarını bu söylemler ile redediyorlar. 'Türk sadece ve sadece müslüman olmalıdır' diyorlar. Bunlar kendi öz be öz Türk atalarını da saymıyor aslında..

    Sekülerizm kavramı da siyasi hayattan uzak akılcı bir yolu izleme hareketidir. Bırakın seküler milliyetçiliği, sekülerizm hakkında bir bilgi sahibi olmayan bu arkadaşlar kendilerini nasıl oluyorsa bu konuda "karar mercii" ilan etmiş.
    Zaten başta islamın kendisi ile çelişkiye düşmektir bu; Yaradan ile kulu arasına girmektir. Benim inancımı bir kefeye koyup ölçtün mü sen?
    Biz yeterince kan kaybeden görüşümüzün, Atsız'ın dediği gibi "kuru bir kemik ardından koşan itlerin bile güldüğü yalnızlığımızın" farkındayız.
    insanlara belli üslup dahilinde bir şeyler aşılamaya, kendimizi anlatmaya çalıştıkça bu tarz kafası 1980'lerde takılı kalan sözde "aydın milliyetçi" insanlar tarafından engelleniyoruz. Biz bile bu ümmetçi kafası ile gezen insanlardan yaka silkerken sokakta bulunan bir insan ne düşünür bunlar hakkında?

    Bizim camiyamıza en büyük zararı veren gerçekten de bu, "en milliyetçi benim" havasında gezen zır cahil güruh.
    Milliyetçi insan nasıl davranmalıdır, davasını yüceltmek için neler yapmalıdır kendinize bunu sormalısınız arkadaşlar. Daha basit kavramlar hakkında bile bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak bu davayı yüceltemezsiniz. Gerçi amacınızın bu olduğu da şüpheli ya, neyse.

    Bir başka konu da bu arkadaşların Türk yaşayışı, Türk töresi hakkında bilgi sahibi olmadan, peşlerine bir kaç kişi takıp çoğunluk oluşturma, baskılama ve ele geçirme politikası uygulaması. Bu görüşü sadece onlar benimsiyor, bu görüşün tek önderi kendileri gibi davranıyorlar. Şimdi bunun zararı nedir, bize ne noktada dokunur bu?
    Bir makalelerinden yola çıkmak istiyorum bu noktayı anlatırken;

    http://www.yeniufukdergis...-sitem-davanin-muhtirasi/

    Yazılan bu makalede bazı ifadeler o kadar komik, o kadar cahilce bir kalemden çıkmış ki, daha 1 kere okuduğunuzda bile hemen suratınız düşecek ve herkesin yazı yazmamasını dileyeceksiniz.
    Şu noktaya değinmek istiyorum ayrıca;
    Şimdi bu arkadaşlar sekülerizm kelimesinin kökeninden yola çıkıp "seküler milliyetçilik batılı devletlerin uyguladığı milliyetçiliktir" diyor. Sormak istiyorum hangi batılı devletin milliyetçiliği bu;
    Almanların mı, Fransızların mı, ingilizlerin mi? Hepsinin milliyetçilik görüşü farklıdır. Kelime kökeni yabancı diye bir hareketi komple kelime kökenin geldiği yere mâl etmek nasıl bir aymazlık?
    Zaten şu da bir gerçektir, biz bu harekete yeni nesil milliyetçilik dediğimizde de şöyle bir isyan ile karşılaştık; "milliyetçiliğin yenisi eskisi mi olurmuş?" dediler. Olur kardeşim bal gibi de olur.
    Günümüz şartlarına ayak uyduramayan tüm ideolojiler yok olmaya mahkumdur zira. Bir türlü anlamadınız gitti. Geleneklere ve Töreye bağlı kalmak kaydı ile gelişme her zaman Türk milletinin faydasınadır.

    Bu yazıyı yazan adamı kim bilemiş veya nasıl bu kadar kin tutmuş anlamak mümkün değil. Bilir kişi gibi, turan coğrafyasında veya dışında yer alan farklı görüşteki her milliyetçi ile konuşmuş gibi kendi kafasına göre bir çizgi belirlemiş, ve bu çizgide yürümeyeni bu davadan ""ayıklamak"" gerektiğini söylemiş.
    Biz seküler milliyetçiler olarak söz konusu Türk milletinin bekasıdır, zaten Turan fikriyatı da düşünülünce dinden öte fikir ve millet birliği önemlidir diyoruz. Ama arkadaşlar bu konuya tamamen siyasal islamcı, ümmetçi kafası ile sadece basit ifadeler kullanarak bakmışlar. Bir alıntı yapalım hemen;

    "Derler ki; “Bizim masada inanç tartışma konusu edilmez, hiçbir din veya mezhebin ayrıcalığı yoktur, dünyada bir-çok yaşayıştan gelen Türkler var.” Şöyle bakınca çok insani ifadeler gibi durabilir. Aslında, tartışma etmeyecekleri inanç konusu doğrudan Müslümanlıktır; oysa Şamanizm kültürünün neden din olarak kabul edilebileceğini orijinalce masaya yatırırlar."

    Bir kere din ayrımı yoktur diyen bir hareket neden islam dinini kabul etmesin, tartışma masasına yatırmasın? Kaldı ki her mecrada gelin bu konuyu masaya yatıralım dediğimizde o masadan kaçanlar, bizi ötekileştirenler siz değil miydiniz?
    Ayrıca aşırı saldırgan bir üslup ile şamanizmi din olarak kabullendiğimizi söylemişler. Bu da yanlış, bakın şamanizm ve tengricilik farkını, şamanizm'in çoğu yerde bir kültür olduğunu, asıl dini inancın (eski kök din) tengricilik olduğunu da yazdık biz;

    https://www.uludagsozluk.com/e/29569359/

    Kaldı ki sorun bu da değil. X dini veya y dini bizi ayırmasın diyoruz fakat görüyoruz ki arkadaşlar kendi fikirlerini dayatmakta oldukça ısrarlılar.
    Bu kafada bulunan arkadaşlara yukarıdaki yazım başta olmak üzere çok yazı yazdım ben. Belki kafalarına bir şeyler girer, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan vazgeçerler diye fakat görüyorum ki bunlar tamamen ümitsiz vak'a.

    Kendi çaplarında yeni nesil ırkçılara eleştirilerde bulunmuşlar yine aynı makalede. Fakat bu kısmı okuyunca da görüyoruz ki yine ırk/millet tanımı hakkında ekgib bilgiler kullanıp öznel fikirlerini dikta etme yoluna gitmiş. Şöyle ki;

    "Hüseyin Nihal Atsız Türk ırkçılığı tanımının devamında devlet yönetiminde Türk ırkından gelenlerin söz sahibi olması ülküsü der, burada da ırk telaffuzunun siyaseten daha kıymetli olduğunu anlatır. Ortada böyle bir realite ve bu realitenin vücudu Hüseyin Nihal Atsız varken, onun günümüzde temsilcileri olduğunu iddia edenlerin hal ve hareketleri anlamsızdır. Onlara bugün sorduğumda, yani madem dediğiniz gibiyse; sizin gidişatın fikri bir sistemi, metodolojisi, kabulleri, retleri, doktrini var mı dediğimde henüz hala hiçbirinden cevap alamıyorum çünkü verecek cevapları yok."

    Biz görüşümüzü temellendirdikçe, kaynaklar ve fikir babaları önderliği ile mantık çizgisi yolunda ilerlettikçe arkadaşlar takmış bir ""yeni nesil"" kavrdıbına gidiyor. Bu da aslında söz konusu şahısların ne kadar tahammülsüz ve fikirlerinin ne kadar iptidai olduğunu gösteriyor.
    Bir paragraf açmak istiyorum, zaten yeni nesil ülkücüler kavrdıbına da şiddetle karşı çıkan aynı arkadaşlar. Peki biz ne yapalım? Bir kalıp önerin de o kalıbın şeklini alalım isterseniz..

    Sonuç olarak taze fikirlere ve davamıza katılacak her kesimden, her inançtan, Türk'ün bekasını düşünen her çeşit fikirden insana engel olan da bu kafada olan insanlardır. Salt bir ırkçıdan da siyasal islamcılardan da daha zarar bu güruh.
    .
    .

    Bugün Turan sınırları çizilince bu kafada olan milliyetçi görünümlü mezhepçiler iran'da bulunan milyonlarca Türk'e "sapkın bunlar çünkü şia" diyecek, Asya'da olana "dinsiz bunlar geç bunları" diyecek ve kendi mezhebini, kendi dinini dikta etmek için elinden geleni yapacaktır. Biz buna karşı çıkıyoruz. Müslüman müslüman olsun, şaman adetleri ile yaşayan ise bırakın o şekilde yaşasın. Tek dert Türk milletinin bekası olsun diyoruz. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok, veya biz böyle dedik diye dinsiz olmuyoruz. Kaldı ki bunu müslüman bir milliyetçi olarak kaleme alıyorum.
    Bu davaya asıl zararlı olan sizlersiniz. Ayrımcısınız ve sizin gibiler yüzünden sıradan bir vatandaş hep şüphe ile yaklaşıyor bu harekete. Hareketimize yeni insanlar beklerken bu şekilde azalıyor ve Türk milliyetçileri olarak Türk yurdunda söz sahibi olma şansını kaybediyoruz.
    ···
   tümünü göster