+27
12 Eylül 2000
Ertuğrul Ağabeyin dükkanına gittiğimizde kapalı olduğunu gördük. Şu sıralar telefon ile ulaşmanın sakıncalı olacağını düşünerek dağıldık. Ailemin yanına doğru gidiyordum.
Çok olmamıştı fakat insan özlüyordu. Evin önüne geldiğimde uyduracağım yalanları düşünüp kapıyı çaldım. Annem kapıyı açar açmaz sarıldı ve "Oğlum." dedi. Yaşadığım her şeyi unutmuştum.
Akşama doğru babamla konuşuyorduk. "Sen bir şeyler saklıyorsun." dedi. "işleri büyütüyorum baba, bahsetme anneme, süpriz olsun." dedim konuyu değiştirmiştim. Babam bir şeyler sakladığımı düşünüyordu ve bende evet bir şeyler saklıyorum ama bu süpriz olacak diyerek onu haklı çıkarmıştım hemde onu memnun edecek bir gelişmeydi bu.
Fakat işime dair bir iz bile yoktu. Özellikle şehirlerde düzeni sağlamak için bir işe başlayacağım zaman ne yalanlar söyleyecektim onu düşünüyordum sadece.