+27
4 Eylül 2000
"Ahmed Muhri." dedi birisi dinliyordum, çıt çıkarmıyordum. "Bunu gördün mü?" diye sordu. Düşünmeye başladım. Fotoğrafımı göstermiş olsa ne zaman çekmişti? Kameralardan almış olabileceklerini düşündüm. "Hayır, neden arıyorsunuz?" diye sordu Ahmed Muhri.
Seslerden çıkarabildiğim kadar tahmin yürütüyordum. "Yarın için terörist grupların bir eylemi olabilir. Bu kişide şüpheli gözetim altında tutmak zorundayız." dedi karşıda ki adam. Ahmed Muhri güldü. "Gördüğüm yerde öldüreyim mi yoksa size mi ihbar edeyim?" diye sordu.
Şaşırmış olanları dinliyordum. "ihbar et ama elinde olsun, bu sokaklar sana emanet Muhri." dedi adam ve çıktı sanırım tek kişi değildi. Ahmed Muhri dedim ve düşünmeye başladım. INIS adama güveniyordu ve adam Türktü. içlerine kadar sızmayı başarmıştık bir nevi.
Haritayı incelemeye başladım. Yolu çizdim.
Mansour caddesinden aşağıya doğru inecekti, 15 dakika boyunca gitmesi gerekiyordu, trafiği hesaba katıyordum. Kavşak karşısına çıktığı zaman Zaytoun caddesine ineceklerdi. Oradan da aşağıya inip Qadisaya caddesinden sola sapacaklardı. Yolculuk burada bitiyordu. yaklaşık 35 dakika sürecekti. Yol boyunca güvenliksiz tek alan kavşaktan sonrasıydı. Zaytoun caddesi tehlikeliydi.