+12
ben kendim giderim, biraz yürümek istiyorum diyerek çıktım evden. çıktım çıkmasına da, buradan eve nasıl gidecektim dıbına koyayım. ne gibimsonik korkutucu bi yerdi burası böyle. kulaklığı takıp, gaz müziklerimi verip, ufak ufak ilerlemeye başladım, taktan yolun kenarından telefonun flaşıyla. arada sırada kulaklığın tekini çıkarıp etrafımı dinliyordum, arkadan yanaşabilcek biri ya da ne bileyim hayvana karşı tedbirli olabileyim diye.
o anlardan birinde karşıdan gelen 2 kişinin sesine odaklandı kulaklarım.
bu saatte bu karanlık yolda benden başka kim olurdu dıbına koyayım. sesin biri yabancı değildi diye düşünürken tam, önümde durdular bigibleriyle.
oh dıbına koyayım diye rahatlamıştım o an mikoyla yanındaki kızı görünce. bu kızları da özel mi seçiyorlardı ne dıbına koyayım. yoklukta olup da her kıza güzel diyen bir insan olduğumu düşünmeyin. cidden sadece güzel kızlar vardı anlamsız bir şekilde bu adamların tayfasında. miko, sarko ne işin var senin bu yolda yaya halde, diye çıkıştı bana.
suratıma olan şeyden herkesin haberi olmuş zaten, adını söylemeden kız da girdi konuşmaya. adına alışamamış sanırım afalladı çocuk baksana diyerek.
ilk defa o zaman, bu şekilde hitap edilmişti bana. bunaldım sadece biraz yürümek istedim diye cevap verdim. tamam yalnız yürüme o zaman diyerek kıza bakması yetti.
bigibletin birini yolun kenarına bıraktılar. miko seranaların olduğu eve doğru devam etti, diğer kız da benimle ters yöne doğru yürümeye başladı.
kesin içinden sövüyodur bana diye düşünüyordum. erif kafasıyla işaret ediyor ve kız ilk defa gördüğü biriyle ıssız bir yolda yürümeye başlıyor,
vay dıbına koyayım diyordum kendi kendime.