-
26.
+5Kuranda bilime işaretler
1- Gökyüzünü de korunmuş bir tavan gibi yaptık. Oysa onlar bundaki delilleri görmezlikten geliyorlar. ( Enbiya 32)
Gökyüzüne baktığımızda binlerce kilometre bir alan var güneşten gelen zararlı ışınları süzen ayrıca sadece atmosferde değil. dünyamızın etrafında Van Allen kuşağı var.
2-Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı. (Naziat 30)
Deve kuşu yumurtası da bizim dünyamız gibi Elipsoittir. Tam düzgün bir küre değildir. Kutuplardan basıktır dünyamız.
3- Yahut da derin bir denizi kaplayan karanlıklara benzer; onu bir dalgadır, sarmıştır, üstüne bir dalga daha gelir, daha üste de bulut çökmüştür, karanlıklar, karanlıklar üstüne yığılmıştır, öylesine ki elini çıkarsa onu bile nerdeyse göremez ve Allah, kime nur vermemişse artık bir nur yoktur ona. (Nur 40)
Denizlerde bulunan dip dalgalarına örnektir bu ayet. Denizlerin altında gerçekten dalga üstüne dalga vardır.
Kuranın karanlık için denizin altını örnek vermesi bir nevi bilime işarettir. Güneş ışınları denizde kırıla kırıla belli bir derinlikte tam anlamıyla karanlığa döner. Güneş ışığının olmadığı tam anlamıyla karanlık derin denizlerdedir. Bizler günümüzdeki aletler ile denizlerin altının karanlık olduğunu gerçek anlamda anladık.
Bazı ayetlerde direk mucizeler vardır fakat bazı ayetlerde dolaylı yoldan yorumlayınca mucizeler olduğunu görürüz.
4- Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). (Tarık 12)
Burada yerin yarılması güneşten dolayı oluşan çatlakları aklımıza getirebilir ama bena kalırsa bu ayette fay hatlarına işaret etmektedir.
5- Biz yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık? (NEBE 6.7)
Dağlara baktığımızda dağların hepsinin kökü olduğunu görüyoruz.
Hatta dağların kökü 9-10 katına kadar çıkar. -
-
1.
+1Hatta bazı ufak dağların bile kökleri kat kat kökünde fazladır. Kuranın kazık demedi biraz ilginç değil mi. Ayetin arapçasını incelerseniz daha ilginç kanıtlara rastlarsınız.
-
2.
+16- Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut!” Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır. (Nahl 68)
Kur'an, arının yaptıklarını anlatırken, fiilin dişi formunu kullanmaktadır. Arapça'da fiiller dişiye ve erkeğe göre farklı çekilirler (Başka birçok dünya dilinde de bu böyledir).
Bu ayette olduğu gibi dişilik takısı başka bir ayettede mevcuttur.
7- Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi! (Ankebut 41)
Arapçasını incelerseniz dişilik takısını bulursunuz gerek fiilde Vs. -
3.
+16- Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut!” Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır. (Nahl 68)
Kur'an, arının yaptıklarını anlatırken, fiilin dişi formunu kullanmaktadır. Arapça'da fiiller dişiye ve erkeğe göre farklı çekilirler (Başka birçok dünya dilinde de bu böyledir).
Bu ayette olduğu gibi dişilik takısı başka bir ayettede mevcuttur.
7- Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi! (Ankebut 41)
Arapçasını incelerseniz dişilik takısını bulursunuz gerek fiilde Vs.
diğerleri 1 -
1.