önsöz: Öncelikle Türkiye'den vereceğim örneklerle devam ettiricem. Bunun için elit diye bilinen bir şehir lazımdı ben daha çok bildiğim için istanbul'u seçtim ama her ilde vardır bu tarza insanlar. istanbul'da ise şöyle Etiler, Bebek, Nişantaşı vs yerleri seçtim.

Evet beyler anlatmaya başlıyorum durumu.

Beyler ben öyle kendi halinde arada arkadaşlarıyla dışarı çıkmayı seven sıradan biriyim. Zaman geliyor 1 liralık çaycı arıyoruz, zaman geliyor taşaklı cafelerde oturuyoruz. Ulan bu cafelerde dikkatimi çeken ilk şey oturan insan profilleri ve konuştukları olur. Kulak misafiri oluyorum bazılarına beyler aklınızın hayalinizin almayacağı muhabbetler dönüyor yok efendim bölümdeki hocası çok iyi adammış, babası jül sezar falan olmalıymış. Öteki diyor 2 gün sonra bilmem neredeki 1. dünya ülkesine uçuyorum. Birinden ses geliyor edebiyatı su gibi içmiş Çehov'u eleştirmeye başlamış falan. Gülüyorum amk.

Daha sonra biz de bi şeyler içiyoruz haliyle tuvalet ihtiyacı doğuyor amk. Ne zaman bu amk tuvaletlerine gitsem çekilmemiş sifon mu dersiniz. Taş delen tak mu dersiniz ne ararsan var. binler bi de fermuara kılları kaptırıyolar heralde bir yerli yersiz kıllar da gözüküyo. içim kaldırmıyo çıkıyorum amk.

Tiplerine baksan ömürleri boyunca tuvalete girmemiş de ameliyatla taklarını vs. aldırıyolarmış gibi duruyo amk fularlı binleri bi de.

Kesin sizin yaşadığınız yerde falan da vardır bu tarz cafelerden. Hayır çalışanlar yapıyo desem bütün taşaklı kahve şirketleri taharet olayını bilmeyen personeli özellikle mi alıyolar aq?

ÖZET: AYDIN KESiM SIÇMAYI BiLMiYO