/i/Kız Meselesi

  1. 1.
    +3 -3
    derdini ve düşüncesini anlatan bir insan değilim. ama insan bazen o kadar çok doluyor ki kafasındakileri boşaltmak istiyor. yakın çevreme bunu anlatamam. nedeni nasıl karşılanacağını biliyor olmanız. eminim bunları yazınca herkes küfredecek bana. ama ne yapabilirim ki? sevmeye başladım. nasıl önüne geçebilirm bunun? bi insana karşı birşeyler hissetmenin nesi kötü olabilirki?

    herşey geçen hafta başladı. aslında daha önceside varmış onu anladım ama geçen hafta farkettim sevmeye başladığımı. her sabah kalkıp iş yerine gidince onu görünce heyecanlanırdım. ama bunun nedeni olarak onun sert kişiliğini düşünürdüm. erkek gibi bir kadın görünüş olarak değil hareketler olarak. yani size şöyle anlatayım mesela hiç bi lafın altında kalmaz çok fena posta koyar. ama kadınlığından asla taviz vermez. daha iyi anlatmak açısından sin city 2 deki eva greenin canlandırdığı karakteri getirin aklınıza. aynen öyle bişey.

    ben bu heyecanlanmaları böyle yorumluyordum, ayar yemesek yeter diyordum şu kadından. ama bişey farkettim. onun yanındayken davranışlarım değişiyor. kendimi ona sevdirme gözüne girme çabaları içinde görüyorum. ama buna bi anlam veremiyordum. neden böyle bi şey yapayım ki? amirim değil mesela yaransam ne olacak diyorum. ama yavaş yavaş kalbimin ona meylettiğini anlayınca tüm o davranışlarımın nedenini anlamaya başladım. ben sevmeye başlamıştım onu. ama nasıl yapabildim böyle bi şeyi? evli bir kadın, çocuğu var, eşi var, ailesi var. ve benden oldukça büyük yaşça.

    işte herkesin övgüyle bahsettiği, dünyayı onun kurtaracağını söylediği duygu olan aşk kötü bi şeydi. hani sevmek iyiydi hani aşk güzeldi? ama ben karanlığa yürüyor gibi hissediyorum. o iyi duygu evli bir kadına meyledince ne kadar da kötü birşey oluyordu böyle? sus diyordum kendime, sakın söyleme kendi kendinede olsa. bastırmaya çalışıyorum duygularımı ama olmuyor. göz göze gelebilmek için bahane arıyordum. dosyları alıp ben zütüyorum sırf onun odasına gidebilmek için. sırf çalışkanlığımı görsün ve belki takdir etsin.

    birlikte oturup konuşmuzluğumuz olmadı hiç. aynı ortamdayken ortak şeyleri konuşup durduk hatta güldük elbet ama bire bir konuşmadık hiç. ona yanaşmak mümkün değildi. asil bir kadın. makyajsız doğal bir güzellik. 30larında, hayatının en güzel olduğu dönemlerinde. hoş bir fiziği, hareketleri ve mimikleri. onun olan herşey ona o kadar çok yakışıyor ki. sevmemek mümkün mü? yanlış olduğunu bildiğin halde sevgi kadar saf bir duyguyu ona karşı hissetmek. aklım olmaz dese de kalbim durmuyor yerinde. hani sevgi iyiydi? hani aşk masumdu? ben napıyorum? bende seviyorum. bende aşık oluyorum. nesi yanlış bunun? kimsenin yuvasını yıkmak gibi bir düşüncem yok tabiki ama sevmek diyorum bakın sevmek. sadece sevmekte suç mudur?

    dün gece rüyamda gördüm onu. tam hatırlayamacağım ama bi iş yapmam gerekiyordu o da bana beraber yapalım sana yardım ederim diyip gözlerini gözlerime kitledi resmen. hani bazen gördüğünüz rüya o kadar gerçekci ve duygu yüklü gelirki gerçek zannedersiniz. işte bu rüyada böyle hissettim. şimdi burada böyle anlatınca rüyada bi tak yok gibi ama o anki yaşadığım duygu fırtınalarını hiç yaşamamıştım daha önce. neyse o gecenin sabahı daha farklı oldu tabi. evden mutlu çıktım yüzümde salakça bi gülümseme. gittim her zamanki gibi iş güç. gün yoğun olsa bile iyi hissediyordum. akşam üzeri oldu. mesai bitmesine 2-3 saat var. işler yoğunlaşmış tabi iyice. odamdan çıktım karşında duruyordu. üzerine güneş vuruyor, yüzü yan dönmüş bi halde. hani derler ya ikindi güneşi güzelin üstüne vurur diye aynen öyle işte. vücudunun o tatlı hatlarını o kadar güzel belli ediyordu ki enddıbına bakınca sarhoş olmamak elde değildi. konuşmasını bitirip benim olduğum tarafa doğru yürümeye başladı. ve göz göze geldik. belki 1 belki 2 saniye kadar. onun bana bakması o kadar mest ettiki sadece o 2 saniye içinde sonsuza kadar yaşayabilirdim.

    tamam iyi bi insan değilim ama kimsenin ailesini dağıtacak kadar şerefsiz değilim. ben şu zamana kadar herzaman yaptığımı yapıcam. sadece seveceğim. hiç konuşmadan, hiç dokunmadan, hiç sarılmadan. zaten şu hayatta hiçbi başarısı olmayan bi adamım. hiç doğru bi şeyler yapamam. oyunu kurallarına göre oynayamam. insanların düzenlerine ayak uyduramam. onların uyduklarını iddaa ettikleri ahlaka uyamam doğrudur. herkesin yaptığı şeyleri yapamam. baksana sevmeyi bile becerememişim. aşk gibi sevgi gibi iyi olan duyguları bile kirletmişim. insan hislerine hakim olabilir mi? içimi dökmek iyi geldimi bilmem ama, kendimi daha iyi anlamaya başlıyorum. içimdeki sevgi açlığını bir türlü dolduramıyorum.
    ···
   tümünü göster