/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    her aldığım topu sağlı sollu yapıştırdım. maç bitince soyunma odasında çocuğun belinde-göbeğinde-sırtında 3er 4er yerinde kızarıklık görünce gururdan patlayacaktım az daha. yazık lan, çocuğun da herhangi bir olaydan haberi yok.

    benim 3 ayım türlü türlü eziyetlerle geçti. bu çifti bir arada görmek beni inanılmaz üzse de yaşamaya devam ediyordum.

    yapmak istemediğim şey ise okula gitmek. nefret ediyordum sabahları uyanmaktan. normalde ettiğimden daha fazla. tekrar göreceğim onları, görmek istemiyorum diye düşünüyordum sürekli. ama gidiyordum yine de okula. her ne olursa olsun onu -tek başınayken- görebilmek güzeldi.

    beden eğitimi derslerinde maç yaptığımız takım turnuvalarda bizle eşleşmişti. ben sınıfta tabii 10 atarız 20 atarız diye geziniyorum. havamdan geçilmiyor...

    ... maçın bitmesine 15 dakika var. 2-0 gerideyiz. turnuva maçı olunca bizim muallaklerin eli gibine dolandı. herkes heyecan yaptı. biri kornerden direk kalecinin almasıyla biri de geri pastan doğan çift vuruştan olmak üzere iki gol yedik. ben ağlayacağım tabi sinirden, hayatta en sevmediğim şey yenilmek, bir şeyleri kaybetmek.

    rakip takımdan * çocuğun biri kendi kalesine attı. sonra bir tane ben attım. 2 dakika kala tuğrul'da bir tane yazınca 3-2 yendik ama böyle bir rahatlama yok. maç bitince üzerimi değiştirdim ve sınıfa çıkıp eliz'le aramızda geçen diyalog:

    -seninki üzülmüştür ya biz koyunca tabii
    -aynen ya üzülmüştü de sarıldım ona üzüntüsü falan kalmadı

    cem yılmaz'ın bilmediğin dili oksitleme tepkisini verdim. https://youtu.be/s_Xz3OVS8E8?t=39m45s

    bayağı züt olmuş hissettiğimden ötürü ortamdan uzaklaştım. ne tak yiyeyim zaten bir düşünün yerime koyun kendinizi...

    ondan sonraki 1 ay içerisinde merve ve yine bizim sınıftan kuzey'le yakın arkadaş olduk. 3 kişi takılıyoruz genelde.

    onlar bana eliz'den hoşlanıp hoşlanmadığımı sürekli sormaya başladılar. ben ise her seferinde yok öyle bir şey diyordum. hem kızın sevgilisi var ayıp olur.

    fazla üzerime gelmediler o son cümleyi ağzımdan kaçırdığımdan beri. bu arada tipim o sene içerisinde inanılmaz değişti. eylül'le haziran'daki tipim arasında uçurum var. yüzümün şekli daha bir oturdu ve inanılmaz boy attım. 1.69'dan 1.78'e uzadı boyum 8-9 ayda. şu sıralar nisan'ı anlatıyorum daha.

    iki tane yakın kız arkadaşın olması iyi bir şey. yeni bir kızla iletişime geçecekseniz yardımcı oluyorlar. galiba benim eliz olayına çok üzüldüğümü farkettiklerinden sürekli sana bir kız ayarlayalım ya diyorlardı.

    çıkışta okulumuzun bahçesinde otururken merve okuldaki herkesi tanıdığı için bir grup selam vermeye geldi. içlerinde ise daha önceden beri güzel bulduğum beste vardı.

    beste, sarışın, 1.60 boylarında, bayağı güzel yüzlü bir kız. merve'ye dedim ki:

    -şu kız da güzelmiş haa
    -konuşayım istersen?

    o aralar üzerimdeki eziklik pgibolojisinden beklediğim cevap o kız sana bakmazdı. biraz şaşırdım tabii.

    -konuş bence olabilir yani.
    -tamam zaten aynı otobüsteyiz. ben bi ağzını yoklarım.

    ben ihtimal vermiyorum tabii böyle bir olayın olmasına ama içten içe heyecanlandım. belki de yeni bir macera olacaktı, kim bilir...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster