+4
( not : özet yokmu bin diyenler aşşağıda ki aaaaaaaaaaaaa dan sonra okusunlar itibaren okusunlar. )
beyler , orta okuldan tanıdığım sonralarında çokca güzelleşmiş bir kızla bu eylül tiyatroya gittik , faceden yazdım o oldu şu oldu derken gelişti olaylar. o günden sonra hiç konuşmadık. benim aptallığım tabi kız çok güzeldi , ne hissedip ne hissedemediğimi çözemedim bi strese girdim o aralarda çalışıyordum bir hukuk bürosunda ve yine okulda başlamak üzereydi dersler yoğun olacaktı , hukuki durumlara daldım çıkmadım (hukuk öğrencisiyim).
neyse günler günleri kovaladı , bir boşlukta hissettim kendimi , aklıma bizim kız geldi , ulan ne güzeldi be ! mesaj attım , hiç planda yokken büyük bir öküzlükle " eğer istersen sen de bir şeyler ısmarlayabilirsin hehehe" dedim . (tiyatro 170 tl idi erdal beşikçioğlu fiyatı en öndü tabi bir de , neyse.) bu öküzlüğü normal karşılamış olacakki bir iki mesaj sonra aralıkta bir plan yapacağını söyledi (kasımın ortasındaydık) belki size garip gelecek ama ne twitter ne instagram falan bana göre değil. millet nasıl o kadar vakit harcıyor ne tak var da oralarda eğleniyorlar anlamış değilim. samsung galaxy nin reklamında soruyor ya " neden yapıyoruz bunları diye ? " yannan kafalısınızda ondan yapıyosunuz amk. neyse , konumuza dönelim. benm bu sosyal medyaya uzaklığımdan da anlaşalıcağı üzere mesajlaşmayı da çok seven biri değilimdir. bir de bu hanım arkadaşımızın çok güzel olması (benim için) , bana belirli bir ilgisinin de olması (burada girmedim oralara ama onun için eski bir arkadaş değildim.) ve benimde anlam veremediğim duygulara girmem sebebi ile aralığa kadar hiç mesaj atmama kararı verdim. ulan sen o kadar tiyatroya davet et ilgini belli et , gidin tiyatroya eylülde sonra kaybol ortalardan, kasımda göbekli okul müdürü edasıyla dönüş yap sonra yine kaybol eee böyle olunca kız giblemedi demek ki yazmadı hiç bir şey. ocakta dayanamadım bir daha yazdım , öküzlük ettiğimi kabul ettim. daha "ben" gibi ve daha "dürüst" olarak yazdım. öğrendimki kız aralık ayında cüzdanı falan çaldırmış , hasta olmuş ve 2 vize dönemi geçirmiş , ben de hiçbir şey yazmayınca dönmemiş geri. ( olaylar doğru , başından savmak isteme durumu yok.) neyse ben bunları öğrenip daha da gazlandım ve buluşsak mı be artık dedim . demesin mi 2 saat sonra uçağım var uşağa dönüyorum diye. (okul yarıyıl tatiline girmiş ) ve sayın dıbına koduklarım 1 ay sonra dönecekmiş. ee haydi bakalım giber misiniz gibmez misiniz dağı taşı. beyler ben de öyle şuna aşığım buna aşığım diyen bi tip değilimdir hiç. bulaşmam o ergenliklere , sevgilim olduğunda da o triplere girsem bile farkındayımdır rol kestiğimin 1-2 hafta karşılıklı rolümüzü oynar eğlenir bir ihtimal çarpışırız sonra ayrılık. aşk falan zor iştir öyle her yıl önüne çıkan her kızla başınıza gelmez. ee bu kızla da anlam veremediğim bir şeyler dönüyor ya ne kadar basmaya çalışsam da frene gidiyor araba yokuş aşağı , kalbimiz murat 124 e dönmüş dıbına koyim tutmuyor el freni. ben bu çalkantılar eşliğinde bir ay bekledim , onun da ötesinde yine mesaj yazmadım. yav arkadaşım yazamıyorum hatta yazmıyorum. hangi mesaj benim duygularımı anlatacak ki sana , hangi emoji benim gözlerim gibi bakacak sana , havadan sudan konuşmakta adetim değildir mesajla . bir de strese soktu mühendis güzeli , farklı şeyler hissettiriyor bana gelemiyorum bu durumlara , ver bana ceza hukukundan olaylar şu bunu kesmiş o şuna kaymış yapayım sana hukuki çözümlemesini. (aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa)
ee işte geldi mi bir ay sonrası. ben yine yırtık dondan fırlar gibi mesaj attım tabiki. ocakta ısrar etmişti kendisi bana yemek ısmarlayacaktı , ben " plan bende" diye diretsemde ısrarla " ben yemek ısmarlayacağım sana " dedi, aralıkta yazmadı diye mahçuptu hafiften sanki. o beklenen ana dönecek olursak: ben mühendis güzeline yemek konusunu açtım , 1 ay sonra ilk kez ortalarda görünüyordum. ve o cevap geldi zalımın kızından:
" şimdi cikerim haa (nickim amk) , ben de sana yazacaktım şimdi , biliyosun yeni döndüm istanbula. çalışmaya da başladım burada , derslerimde yoğun bu aralar müsait olamam uzun süre , kusura bakma . ( veee işte o zeka parıltılı ayar) ama şöyle yapalım ve ben sözümü tutmuş olayım. sen bana adresini at buradan bir de ne yemek istersen söyle , ben sana yemek sepeti üzerinden yollayayım, sakın çekinme ne istersen söyle , şaka yapmıyorum ciddiyim sözümü tutmak istiyorum "
ee hadi bakalım giber misin gibmez misin bağları vahaları... yemek sepetinden yollamak nedir dıbına koyim nedir nedir. bu nasıl bir reddetmedir bir alkışladım bir ağladım .
(arkadaşlar olayların devamı var tabi de. farklı şeyler de oldu sonra , şuan da olmakta ama bu kadarı yeterli geldi )