bence aşk diye birşey yok.* aşk olduğu zannedilen şey şahsi düşünceme göre karşılıklı duyulan şehvet, fiziki ve mizaci beğeni, cinsel arzular vs gibi şeylerin kişide doğurduğu sahiplenme, tatmin olma, partnerini kaybetme korkusu gibi pgibolojik yansımaların bir bütünüdür. romatizm dedikleri şey de nihai amaca ulaşmak veya elde olanı kaybetmemek için kullanılan bir takım taktikler... dolayısıyla aşk üzerinden gidersek bugün x'e aşık olan yarın y'ye "gönlünü" kaptırabilir... çünkü tatmin düzeyi değişebilir, beğeniler farklılaşabilir... neticede herşey egoda bitiyor...

karşılıklı saygı, sevgi, vicdan ve sadakat ise bundan ayrı... her türlü insan ilişkisinin temelinde bunlar olmalı. zaten insanı diğer canlılardan ayıran şey de bu hakiki manevi hislerdir. güven duygusu da öenmli tabi. güvenin dayanağı da bu hakiki hisler olmalıdır.

dolayısıyla bu yaşadıkların aşkın bir mevhum olduğunu anlamanı sağladıysa -eski partnerinin sadakatsiz, vefasız olduğunu, sevgisinin yalan olduğunu göz önüne alırsak- o kadar da üzülmene gerek yok. burda senin kaybettiğin bir şey yok. aksine kazandığın bir hayat tecrübesi var.