-
1.
+3 -1Beyler her gün yanlış bilinen tarih konularına değineceğimi söylemiştim. Bugün Musul meselesine değinmek istiyorum. Musul’u biz mi verdik yoksa vermek zorunda mı kaldık bundan bahsetmek istiyorum.
Musul Mondros Mütarekesi imzalandığı zaman Osmanlı’nın elinde bulunan bir topraktı. Mondros’a göre, Mondros imzalandığı anda işgal altında bulunmayan topraklar Osmanlı’ya kalmıştı. Musul ise Mondros imzalandığında işgal edilmemişti. Bu yüzden dolayı Osmanlı’da kalması gereken bir topraktı fakat ingilizler anlaşmanın 7. Maddesini ‘’gerekçe’’ göstererek Musul’u işgal ettiler. Anlaşmaya göre Osmanlı’nın askeri kalmadığı için Osmanlı bir şey yapamadı. Fakat Musul Misak-ı Milli içerisindeydi. Biz çetrefilli bir şekilde Musul’u kaybettik fakat bizim Musul isteğimiz bitmemişti. Milli Mücadele Dönemi’nde yeterli askeri techizatımız olmadığı için Musul’a asker gönderemedik çünkü batıdaki Yunanlılarla uğraşıyorduk. Musul sorununu askeri yolla çözemedik. iş yine diplomasiye yani Lozan’a kalmıştı.
Lozan’da görüşülecek olan Musul sorunu, ismet inönü’ye verilen 14 maddelik yönergede 2. dereceden kesin hükümler arasında yer alıyordu. Lozan’da çok çetin görüşmeler sürüyordu. ismet inönü Musul’daki nüfusu göstererek bizim olduğunu iddia ediyordu. ingiltere ise kendine göre gerekçelerle Musul’un Irak’a bırakılması gerektiğini söylüyordu. Sonuç olarak Musul sorunu Lozanda bir türlü çözülemedi. Şöyle bir anlaşma oldu Türkiye ile ingiltere arasında. Musul sorunu 9 ay içerisinde Türkiye ve ingiltere arasında çözülebilirse çözülecek eğer çözülemezse Milletler Cemiyetine(MC) başvurulacaktı. Musul sorunu ingiltere ile Haliç Konferansında görüşülmüştü fakat ingiltere bu sefer Musul’un yanında Hakkari’yide istiyordu. Tabi ki anlaşılamadı. Artık kılıçlar çekilmişti. Türkiye Cafer Tayyar Paşa komutasında bir askeri birlik hazırladı fakat Hakkari’de Nasturi ayaklanması ve Şeyh Said isyanı nedeniye Musula asker gönderilemedi. iş MC’ne kalmıştı. Musul, Haliç Konferansı’nda ve Lozan’da nasıl istendiyse MC’nde de aynı şekilde istendi. Türk tarafı halk oylaması istedi fakat ingilizler oradaki halkın bilinçsiz olduğunu ileri sürdü. MC’nde bu konu görüşüldü,komisyon kuruldu fakat burada da çözülemedi. Sorun ‘’Yüksek ADALET Divanı’na’’ gitti burada da çözülemedi. En sonunda ingiltere ile Ankara Anlaşması imzalandı. TBMM anlaşmayı kabul etti. Anlaşamaya göre Musul Irak’ın olacaktı, petrol gelirlerinin %10’u 25 yıllığına bize verilecekti. Fakat 25 yıl dolmadan Irak’ta darbe gerçekleşti. Başa geçen kişi bizim paramızı ödemedi. Bizde ödemeleri gereken miktarı alınacak borç şeklinde dondurduk. Turgut Özal zamanında ise Arap devletlerle ilişkileri geliştirmek adına bu 500.000 sterlin karşılığında bu hakkımızdan vazgeçtik.
Lozan'da Musul yoksa bizde yokuz desek ya da ingiltere ile tekrar savaşsak daha iyi mi olurdu bilemem.
(bkz: )
http://www.incisozluk.com...hergün-yanlış-bilinen/
başlık yok! burası bom boş!