+2
-14
Istanbul'un varoş sayılabilecek muhitlerinden birinde, mütevazi bir pansiyonun teras katında seda öylece duruyordu. Hafif bir rüzgar esiyordu pansiyonun karşısındaki boyca daha uzun iki apartmanın arasından. Bad-ı saba gibi esen rüzgar hafifçe saçlarını okşuyordu bu muhteşem kadının.
içim içimi yiyordu, bir yandan dün gece başıma neler geldiğini merak ediyordum, bir yandan da erkeklik iç güdülerim beni karşımda duran kadına sürüklüyordu.
Yaklaştım, naif bir ses tonuyla:
-seda hanım ? diye seslendim.
-ah, green sen misin ? Korkuttun beni
-özür dilerim, aşağıdan burada olduğunuzu öğrendim. Tanju abi çıkmış, onu bulamadım. Sormam gereken çok önemli birşey var.
-Evet green, dinliyorum..
-dün gece ne oldu bana?
-nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bunu bilmek zorundasın, vicdan azabı çekiyorum sürekli, sen ilk değilsin green.
- nasıl ya ? Anlamıyorum ne oldu, öncekiler kim, neyi bilmek zorundayım?
:Tanju hasta green, ruhu hasta onun. Seni sabaha kadar evire çevire s-ikti. zütünden kan damlaları süzülene kadar gibti seni...
Green şok, green iptal. Son...
Eksi veren huur çocuğudur, emeğe saygı