/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    0
    Kürtler 1839 yılına kadar askerlik bile yapmadılar.

    Viyana’dan Yemen’e kadar her yerde Türk ırkının kanı sebil gibi akarken onlar yaşadıkları dağlarda ve köylerde keçilerini güttüler ve fırsat buldukça hırsızlık ve yağmacılık ederek yaşadılar. iran’la yaptığımız savaşlara yardımcı diye geldikleri zaman da daima fırsat kolladılar ve Türk ordusunun yenildiği çarpışmalarda bu sefer iran’la birleşip onu vurmaktan geri kalmadılar.

    Birinci Cihan Savaşı’nda bize topyekûn ihanet eden Ermeniler, yerleşik Türk halkını vahşi bir kırgınla bitirmeseydi ve dağlarda, sarp köylerde yaşayan Kürtler bu kırgından kurtulmuş olmasaydı bugün çoğunlukta oldukları illerde de azınlık olarak kalmakta devam edeceklerdi. Fakat yüzde yüz çoğunlukta olsalar bile Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde devlet kurmak hayalleri, hayal olarak kalacaktır.

    Yunanlıların Bizans, Ermenilerin Büyük Ermenistan kurmak hayalleri gibi… Onun için Türk milletinin başını belaya sokmadan, kendileri de yok olmadan çekip gitsinler. Nereye mi? gözleri nereyi görür, gönülleri nereyi çekerse oraya gitsinler. iran’a, Pakistan’a, Hindistan’a, Barzani’ye gitsinler. Birleşmiş Milletlere başvurup Afrika’da yurtluk istesinler. Türk ırkının aşırı sabırlı olduğunu, fakat ayranı kabardığı zaman Kağan Arslan gibi önüne durulmadığını, ırkdaşları Ermenilere sorarak öğrensinler de akılları başlarına gelsin.

    Açıkça anlaşılacağı üzere bu satırlar Türkiye’yi bölmek, doğu illerimize bağımsız Kürdistan kurmak isteyen vatan hainlerine karşı yazılmıştır. Türklüğe sadık olanların ve kendisini Türk duyanların bundan gocunmamaları gerekir. Gocunanlar ancak, o yazımda bahsettiğim, vatanı parçalamak isteyen hainlerdir.

    Bu hainler, suçlu pgibozu içinde, şirretlik ve mugalete metodlarına başvurarak bozuk Türkçeleriyle ve yukarıda aldığım parçanın baş tarafını hesaba katmayarak ve yalnız “Türk milletinin başını belaya sokmadan, kendileri de yok olmadan çekilip gitsinler” cümlesini alarak yaygaraya başladılar.
    Kızıl Kürtlerin Yaygarası, Ötüken, 16 Haziran 1967, Sayı: 42
    ···
   tümünü göster