+8
Beyler aradan 2 hafta zaman geçti. Sinem'le konuşmuyorduk ama ama yine de aşıktık. Belli ediyorduk kendimizce. Batuhan sürekli yeter be matador barışın artık ne bu böyle küs kalıyorsunuz diyordu. Selin'de arada yanıma uğrayıp Matador yazık ediyorsunuz kendinize. Batuhan'la konuşuyoruz sizi. Sen onu seviyorsun o seni seviyor. Bir tane huur çocuğu için ilişkinizi yok saymayın dediler. Artık benimde ona karşı olan o soğukluğum ciddi derecede azalmıştı beyler. Çok seviyordum çünkü. Kokusunu özlemiştim. Tenini özlemiştim. Bir gün Batuhan haftasonu sahile gidelim diye tutturdu. Çok istekli olmasam da kabul ettim. Zaten sıkılıyordum evde iyi de olacaktı. Gittik oturduk derken 10 dakika sonra Sinem'le Selin de geldiler. Bizi barıştırmak için kırk takla attı ikisi de. Sinem geldi karşıma tekrardan suratıma baktı. Bir şey demek istiyorda diyemiyor gibiydi. Batuhan'la Selin'de başka yere gitmişlerdi. Ayağa kalktım sonra. Suratına baktım Sinem'in. Acı çekiyor gibiydi. Benim de ondan bir farkım yoktu. Ve gerçekten de çok uzatmıştım sanırım. Ameliyat anımda, hastalığımda, kötü olaylarım da hep yanımda olan kızı bir çırpıda silmiştim bende. Dediğim gibi ayağa kalktım. Aynı anda o Matador ben de Sinem dedim. Çok özledim Matador dedi. Bende Sinem dedim. Çok seviyorum seni ama yetti bu kadar kırgınlık dedim. Seni seviyorum Matador dedi ve sarıldık beyler. Özlediğim kokusunu akciğerlerimin ücra köşelerine kadar kokladım. Sarılmamızla birlikte ağlamaya başlamıştık. Bu kadar uzak olmak bize iyi gelmemişti. Ozan muallaksinin amacına ulaşmasına izin vermemiştik. Artık yeniden barışmıştık.